DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

ADANA’NIN YOLLARI TAŞTAN AMA SULU 

Yayınlanma Tarihi :

Bayram günlerinin sonunda Adana’da yağan yağmur, önceki yıllarda olduğu gibi yaşamı yine felç etti. Kabul edelim ki, fırtınayla etkili olan yağmur nedeniyle rögar kapakları patladı, yollar kapandı ve çok sayıda ev su baskınına uğrarken araçlar da yollarda kaldı.
Ne yapacak?
Yağmur nedeniyle oluşan tablonun en ilginci, önceki yağışlarda sürekli su baskınına uğradığı için tepkilere yol açan Mithatpaşa’nın oradaki TCDD Köprüsü oldu. O bölgede kanalizasyon çalışması yapan, milyarlarca lira harcayıp, “Her yağmurda gazeteci arkadaşlar o bölgeyi hedef alır ve ‘Adana sular altında kaldı’ şeklinde haber yaparlardı. Bu uygulamamız tamamlandıktan sonra o bölgeyi artık su basmayacak ve gazeteciler de haber yapamayacak. Orada çay kahve içeceğiz” diyen Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz mahcup oldu. Artık orada ‘Çay mı içer, yoksa botla mı gezer’ bilemiyoruz.
Bir daha görüldü
Önceki günlerde belediyeden asfalt ve yenileme çalışmalarının ardından, o meşhur türküye atıfta bulunularak yapılan “Adana’nın yolları baştan” açıklamasını anımsarsınız. İşte belediyenin övündüğü o çalışmaların yapıldığı yollar da su kaldı. Kentin o meşhur taştan yolları, suyla doldu. Rögar kapakları patlayınca, yollardan sular fışkırdı. Hele birilerinin ‘ben yaptım’ diye övündüğü imarlı kuzey bölgesinden kentin güneyine doğru sular seller aktı. Her yağış sonrası böyle manzaralar ortaya ne yazık ki çıkıyor. Yaz döneminin ardından etkili yağmur, kentimizde bir gerçeği daha gözler önüne sermiştir.

Kulak verin
Yapılması gereken şov değil icraat ise, oturulup düşünülmesi gerekir. Bir doktor, eğer hastasını adam akıllı muayene edip doğru tanıyı koyamazsa, doğru tedaviyi nasıl uygulayabilir? Bu mümkün değildir. Kentin ulaşımından imarına, sosyal eksiklerinden kültürel dokusuna dek her konuda fikri olan, düşüncesi bulunan, öneri sunabilecek insanlarla, doğru tanıyı koyabilmek için uzlaşı sağlanmak zorundadır. Sorunların doğru tespiti ile doğru uygulamalarda kentimizin hastalıklarından kurtulabiliriz. Yetkili makamları işgal edenler kusura bakmasın. Bu kentte herkes bir gün görevini bırakacak ama bizler, sizlerin torunları, çocukları burada yaşayacak. Birşey yapmak için geç kalınmış değildir. Gelin bu çağrıya kulak verin. Öncelikle birlikte bir masaya oturun.

YORUM YAP