SATIR ARASI
M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com
Eski futbol hakemi, şimdilerin popüler spor yorumcusu Erman Toroğlu, geçtiğimiz haftalarda Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde değerli büyüğümüz Osman Yereşen’i anma töreninde çarpıcı, bir o kadar da gerçekçi cümleler sarfetmişti. Adana takımlarının birleşmemesi halinde takımlardan ‘hiçbir halt olmaz’ diye konuşan Toroğlu, kulüplerin sadece belediye desteğiyle başarıya ulaşamayacağını vurgulamıştı. Toroğlu’nun haklılığını ya da haksızlığını tartışırken Adana ve futbol gerçeğine bir göz atalım.
TAKIMLARIN SON DURUMU
Adanaspor, ligin dibine demir atmış durumda. Turuncu-Beyazlılar 18 puanla 19 takımlı PTT 1. Lig’de 17. sırada bulunuyor. Sezon sonunda 4 takım düşecek ve Adanaspor’un son hali vahim… Adana Demirspor’u biliyorsunuz. Kongreler takımı. 3 ya da 6 ayda, bilemediniz yılda bir kongreye gidiyor. Demirspor’un puanı 32 ve 8. sırada yer alıyor. Anlayacağınız Adanaspor düşmemeye, Demirspor da ilk 6 içerisinde yer alıp play-off maçları oynamaya hak kazanmaya çalışıyor.
SÜPER LİG’İN EKONOMİK GETİRİLERİ…
Biliniyor ki; tüm dünyada bu sektöre büyük paralar akıtılıyor. Spor Toto Süper Lig’de oynayan takımlar ve Avrupa kupalarına katılan futbol kulüpleri sadece kendi kasalarını doldurmakla kalmıyor, bulundukları kentte ekonomik hareketlenme de sağlıyor.
Geçtiğimiz sezon 512 milyon Euro büyüklüğüne ulaşan Spor Toto Süper Lig, Adana’ya yakın konumdaki Gaziantepspor, Torku Konyaspor, Elazığspor, Antalyaspor, Kayserispor ve Kayseri Erciyes gibi Anadolu kulüplerinin de kasasını dolduruyor. Adanaspor ve Adana Demirspor’dan birinin Süper Lig’e çıkması demek; milyonlarca lirayı kasalarına koymalarının dışında otellerin, restaurantların, kafelerin, simitçinin, börekçinin de evine daha fazla ekmek götüreceği sonucunu doğuruyor. Adana’ya özel hediyelik eşya üretimi gerçekleşmese de süper lig takımı olan şehirler hediyelik eşyalardan da büyük paralar kazanıyor. Üstelik, Süper Lig’e ‘ayak basan’ takımlar isim hakkı olarak 15 milyon liraya yakın para kazanıyor. PTT 1. Lig’e oranla en az 10 kat daha fazla kazanç elde eden kulüplerin başarısı oranında gelirleri de artıyor. Galibiyette, 1 puanda, naklen yayında, reklamda, seyirci hasılatında, sponsorlukta ve iddia oyununda ayrıca kasalarını dolduran takımlar kent ekonomisine büyük canlılık sağlıyor.
Tabi tüm bunların Adana özelinde gerçekleşmesi akılcı politika, süreklilik ve kaliteli yönetim anlayışını gerektiriyor.
Mesela Gaziantepspor’un kötü gidişatında Vali öncülüğündeki işadamlarının toplantı üstüne toplantı gerçekleştirerek takımı düzlüğe çıkarabileceğini görüyoruz. Gaziantep’te milletvekilleri, belediye ve oda başkanları, sanayici ve iş adamları ile kulüp başkan ve yetkilileri aynı masa etrafında buluşup bir anda 2.5 milyon lira ödeme yapabiliyor da Adana’da -parayı boşverdik- toplanma gereği bile duyulmuyor.
BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI VE FUTBOL TURİZMİ
Malum, siyasi atmosferdeyiz. Belediye başkan adayları bol bol vaadlerde bulunuyor. Biz de her yazımızda hem yerel seçimlere hem de adaylara vurgu yapıyoruz.
Adana’nın turizmle kalkınabileceğini belirten adaylar aşağıdaki satırları dikkatle okusun.
Yaz aylarında turistlerin akın ettiği Antalya, Süper Lig’in devre arasında da futbol takımlarının ilk tercihi oldu. Devre arasında 3 bin futbol takımı seyahat etti ve bunlardan bin 300’ü Antalya’da kamp yaptı. Antalya, futbol turizminde yüzde 45’lik paya sahip.
Dünyada televizyon izleyicileri en çok futbol içerikli programlar izliyor. Futbol turizminin ülke ve kentler düzeyinde tanıtıma ne denli katkı sunduğunu anlatmamıza gerek kalıyor mu? Antalya, ölü sezon diye tabir edilen bir dönemde futbol turizmi sayesinde neredeyse dünyaları kazanıyor. İşten çıkarılmaların önüne geçiliyor, ekonomik hareketlenme sağlanıyor, gibi gibi gibi…
İskandinav, Arap ve tüm Avrupa ülkelerinin yanı sıra Çin, Rusya, Kore, Japonya, Güney Afrika, Kanada, Arjantin ve Brezilya’dan takımlar ikinci yarı hazırlıkları için Antalya’ya geliyor.
Varın gerisini siz düşünün…
Şimdi başa dönüyoruz ve yine soruyoruz:
Erman Toroğlu, haklı mı, haksız mı?
İyi haftalar, bol kazançlar…