
Hangi sebeple susarsın, sesine susadığım?
Hangi kokulardasın, korkulardan arındığım?
Hangi maviliklerde kulaç atarsın, gözlerinde boğulduğum?
Hangi saçı kızıla, huyu arsıza, yüreği huysuza, aşık-ı kaygısıza vurgunsun, şefkatini umduğum?
Hangi dillerde mey, ellerde kadeh, şarkılarda söz oldun da bilmezsin.
Aylar var ki kafam bir hoş, kalbim tuzla buz, kanunum sarhoş…
Ey bana böyle şiir yazdıran aşık!
Bu kainat ikimize dar, bu artık daha aşikar…
#############################
Kimsesiz bir çocuk dolaşır sokaklarda,
Adımları kalabalık, gözleri yalnız…
Avcundan düşürür topladığı umutları da
Bir tek ufak bir türkü mırıldanır.
Sancı duyar kalbine sığdıramadıklarına
ve öfkelidir sığdıramayanlara.
Gece haykırır acizliğini yüzüne de,
Tebessümle söver yüzünü tokatlayan rüzgara.
Kayar altından kaldırım,
Gökyüzünde bir yıldız ona bakar.
Dilinde ıslanm bir ıslık,
Ücra bir köşede uykuya dalar.
#############################
Engel ol bana ey Tanrı’m!
Konuşsa bir yudum lâl damlar dudaklarıma.
Sussa titrerim.
Haykırsa kalb-i endişelerini
Mıhlanırım olduğum yere de gidemem…
Sağır olmuşum işitemem içimden gelenleri…
/2014/