Ankara Escortları

DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN67.008,720.137

8 MART MÜCADELEYİ YÜKSELTİYOR

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
8 MART MÜCADELEYİ YÜKSELTİYOR

 

tmmobkadinTMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu adına Makina Mühendisi Arzu Özdal İdem, 8 Mart’ın kadın yaşamına yönelik tüm hak gasplarına karşı mücadelenin yükseltilmesinin adı olduğunu söyledi.

Makina Mühendisi Arzu Özdal İdem, ADANA İKK Kadın Komisyonu üyeleri ile ayaptığı açıklamada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 7 Mart 2016 tarihinde saat 10.00’da Seyhan Belediyesi SEYMER Kurs Merkezinde “Kadın Emeği” söyleşisi, 8 Mart Saat 11.00’de Beyaz Evler Çamlık alanında “Adana’da son 5 yılda öldürülen 65 kadın için fide dikimi” ve 8 Mart saat 13.00’te Atlas Fide Tarım İşçisi Kadınlarla “Kadın Emeği” söyleşisi etkinliklerinin gerçekleştirileceğini açıkladı. Çıplaklı Escort

İdem, emeği yok sayılanlar, daha çok çalışıp daha az kazananlar, hunharca katledilenler, yakılanlar, üç kuruş için kamyon kasalarında tarlalara taşınanlar, tecavüze, tacize uğrayıp, susmaya mahkûm edilenler, dili, kimliği ve siyasi iradesi yok sayılanların emekçi kadınlar olduğunu ifade ederek yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bizler emeğimiz için mücadele ederken, kadın kimliğimiz her yerde şiddetin bin bir biçimine maruz kaldık, katledildik.  2014 yılında 294, 2015 yılında ise yaklaşık 300 kadın katledildi.

Savaşlarda da en çok mağdur olan, en çok gözyaşı döken yine kadınlar oluyor. Bu yüzdendir ki barışı da en çok kadınlar istiyor. Bugün Kadınlar savaşın içine sürüklenmiş ülkemiz de, sivil halkın öldürüldüğü, öldürülen bedenlerin günlerce sokaklarda bekletildiği, çocukların öldüğü ve ölü bedenlerin buzdolabında bekletildiği bu kirli savaş da en önde mücadele ediyor. Biz Kadınlar biliyoruz ki barışın olmadığı bir ortamda eşitlikten, özgürlükten, insanca yaşamdan bahsedilemeyecektir. Bu yüzdendir ki kadınlar barışa, özgürlüğe, yaşama, doğaya  sahip çıkmaya devam ediyoruz.

Neoliberal politikalar çerçevesinde birbiri ardına çıkarılan sosyal yıkım yasaları en çok biz kadınları vuruyor. Hükümet kadınları eve kapatmak, çalışma yaşamının dışına atmak için birbiri ardına yasalar çıkarmaya devam ediyor. Kadınlara yeni haklar verilirmiş gibi gösterilen tüm yasal düzenlemelerin altında “kadının en önemli kariyeri analıktır” ya da “kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek” diyen zihniyet var. İşçi ve emekçilere dayatılan sağlıksız, güvencesiz ve esnek çalışma, ucuz ve uysal işgücü olarak görülen kadın emeğinin sömürüsünü katmerleştiriyor. Çalışan iki kadından birinin sigortası yok. Kadınların çalışma koşulları erkeklerinkinden çok daha kötü.

“ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI” DEVREDE

Hükümetin Meclis’e sevk ettiği kiralık işçi yasası, özellikle kadın emek sömürüsünü ve kaosu beraberinde getirecek. Bu düzenlemeyle kadrolu çalışma dönemi kapanırken 13 milyon işçiden 10 milyonu kiralık kapsamına girecek. Geçici süreli çalışan işçinin kıdem tazminatı hakkı, fiilen elinden alınmış olacak. Böylece hükümetin uzun yıllardır kaldırmaya çalıştığı kıdem tazminatı, zamana yayılarak yok edilecek. Kiralık işçi düzenlemesiyle adeta modern amele pazarları kurulacak. Bu uygulama Kadınları istihdam alanlarından uzaklaştıracak. İşçilerin örgütlenmesi ve sendikalaşma büyük yara alacak. Hâlihazırda iş bulmaya aracılık eden özel istihdam büroları, işçi kiralama merkezlerine dönüşecek.

SÜT VE DOĞUM İZNİ TARİH OLACAK.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Türkiye’de yaklaşık 6 milyon işsiz var ve bu kişilerin iş aradığı dikkate alındığında kiralık işçi uygulaması suiistimalleri de getirecek. Yasa tasarısıyla işyerlerinde kadrolu işçi-kiralık işçi ayrımı başlayacak. Kanunda bunu önlemeye dönük muğlak ifadelere yer verildi. Örneğin ‘siparişlerim var’ gerekçesine sığınan bir işveren, kiralık işçisini fazla mesai, dinlenme hakkı, haftalık izin, süt izni, doğum izni gibi haklardan mahrum bırakarak çalıştırabilir. Bu tür suiistimallerin önlenmesine yönelik olarak hiçbir düzenleme tasarıda yer almıyor. Sürekli kiralanma şansı bulamayan işçiler için sigorta primleri de düzenli olmayacak. İstihdam büroları, kiralık işçilerine yalnız çalıştıkları süreler için prim ödeyeceğinden işçinin sigortalılığı kısa sürecek. Bu da emekliliklerini zorlaştıracak.

SAVAŞA HİZMET EDEN KADIN İSTENİYOR

Başbakan Davutoğlu yaptığı bir açıklamada ‘’ Bizim için doğum yapan kadın, hem mübarek annelik görevini yerine getiriyor hem de aslında vatani bir görev yapıyor. Doğum yapan bütün kadınlarımızın hizmeti vatani bir hizmet gibidir ve doğum süresi de onun için memuriyetten sayılmalıdır” diyerek bizlere bir kez daha kadının rolünün sadece annelik olduğunu ve kadını üretim alanlarından uzaklaştırmaya çalıştıklarını göstermiştir.

Bugün, Kadınların kendi kararlarını hiçe sayarak onları çeşitli şekillerde tasnif etmeye dönük politikalarla karşı karşıyayız. Doğum yapmayı vatani görev olarak adlandırmak savaş politikalarına destek arayışıdır. Cinsiyetçi söylemlerine bir yenisini ekleyerek kadınları hiçleştirme, nüfus ve savaş politikalarını öne çıkarma zihniyetidir.

Bulduğu her fırsatta kadını eve hapsetmenin politikalarını geliştiren ve çalışan kadınların kazanılmış haklarını gasp eden AKP, doğum iznini esnek ve güvencesiz çalışma haline getiriyor. Geleneksel iş bölümünü kadınlara annelik görevini biçmiş ve sonrasında yarı zamanlı, esnek, güvencesiz, eksik sigorta primleriyle çalışma seçeneğini dayatmıştır. Kadınları esnek çalışmaya sevk ederek eve hapsetmenin yollarını arayan AKP’nin, kadınları değil aileyi gözettiği ortadadır.

Hükümetin kadınlar üzerinden yaptığı bu cinsiyetçi söylemleri ve bu torba yasada esnek ve güvencesiz çalışmanın ilk önce kadınlar üzerinden uygulanacağını, kadınların kazanılmış haklarını gasp eden bu politikaları kabul etmiyoruz.

MAHRUM EDİLDİĞİMİZ HER ŞEYİ İSTİYORUZ!

Kadın katliamlarına, kadın cinayetlerinde tahrik indirimi ve iyi hal indirimi uygulamalarına son!

Tacize, tecavüze, mobinge, yargı eliyle defalarca mağdur edilmeye, Adli Tıp işkencesine son!

Her İle kadın kurumlarının kontrolünde kadın dayanışma evleri!

Kadın bedeni üzerindeki tüm söz ve karar hakkı kadınlara, siyasi iktidar elini bendimizden çek!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı değil Kadın ve Eşitlik Bakanlığı!

Güvenliğimiz için iyi aydınlatılmış sokaklar

Merkezi çamaşırhane, yemekhane ve bakım evleriyle ev içi emeğin toplumsallaştırılması!

İsteyen her kadına iş, işyerlerine kreş

Bölgede, ülkede, dünyada SAVAŞA HAYIR

Gözaltında, sokakta ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son!

Sendikalaşma ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki her türlü yasal ve fiili engeller kaldırılsın

Cinsiyet eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa

LGBTİ hakları anayasal güvence altına alınsın

4+4+4 eğitim sistemi kaldırılsın

Üniversitelerde yurtlara ve kampüslere güvenli ulaşım hakkı

Nitelikli ve parasız sağlık, eğitim, ulaşım, insanca çalışma koşulları barınma hakkı

Eşit işe eşit ve insanca yaşamaya yetecek ücret

8 Mart yasal, ücretli izin sayılsın

Esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırılmaya son!

“Özel İstihdam Büroları” Kapatılsın, Güvenceli İş, Güvenceli Gelecek.

Bizler özgürlük tutkumuzla,  bulunduğumuz her yerde bizi ezenlere, sömürenlere karşı güçlü ve örgütlü olarak her günü 8 Mart’a çevireceğiz. Kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı; cinsiyetçiliğin, şiddetin, sömürünün, tacizin, tecavüzün tüm izlerini yeryüzünden silmek için tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz. Safımız evde, okulda, sokakta, işyerinde sömürü ve şiddete karşı birleşenlerin yanıdır.Kadınlar Politikaya, Örgütlenmeye, Mücadeleye!.Yaşasın Kadın Dayanışması!. Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!.Yaşasın 8 Mart!”

 

YORUM YAP