Her yıl umut ediyoruz. Hep iyimser yaklaşıyoruz. Muhteşem taraftara bir şampiyonluk yakışacağını her sezon başında dile getiriyoruz.
Adana Demirspor, bu umutlarımızı azaltsa da maça gitmeye devam ediyoruz. Adanalı vefalıdır, cefakardır… Soğuk, sıcak dinlemez takımını yalnız bırakmaz.
ADS neredeyse taraftar orada kendine mutlaka bir yer bulur.
Fakirin ekmeği umut işte…
Her yeni başlangıçlarda yeni umutlardan besleniyoruz…
Kupa maçı dahil son 7 maçta hep kahroluyoruz ama yine de tribündeki yerlerimizi alıyoruz.
Elazığspor maçında da bitikleri oynadık.
İlk 45 dakika ‘Ne oluyoruz’ demekten kendimizi alamadık.
Nitekim rakibimiz filelerimize 2 golü yuvarlayınca ‘Eyvah’ımız da eklendi endişelerimize…
İlk yarı sahada şuursuzca dolaşan futbolcuların plansız, programsız ve taktik anlayıştan mahrum bir görüntü çizmesine şaşırdık durduk…
Neyseki 2. yarıda ortaya konulan performans geri dönüşümü sağladı da 2-0’dan 2-2’ye gelebildik.
Tam anlamıyla şükrettik…
Kadro dizilişini, teknik ve taktik anlayışı teknik yönetime bırakmaya özen gösteren, spor yazısı yazmaya çalışan bu fakir yazıyorsa ciddiye alın beyler…
Futbolcu arkadaşlara bir iki kelam etmemiz gerekiyor…
Hafta sonlarında çoluğunu, çocuğunu, annesini, babasını bırakıp sizleri canı gönülden desteklemeye gelen dünyanın tanıdığı ADS taraftarlarına bu hüsranı yaşatmaya inanın hakkınız yok…
Elazığ maçının ikinci yarısında yapabildikleriniz ortada…
Demek ki isteseniz güzel bir anlayışla yine güzel bir oyunla istediğiniz hedefe ulaşabilirsiniz…
Öyle sezon başında yazdığımız gibi, umut ettiğimiz gibi sizden şampiyonluk felan beklediğimiz yok…
Şu geride kalan karşılaşmanın ikinci yarısındaki gibi oynayın da ister galip gelin ister mağlup olun…
Bize seyir zevki verin…
Ha bir de takımı düşürmeyin ha!..