DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

ÜÇ FİDAN SAYGIYLA ANILDI

Yayınlanma Tarihi :
ÜÇ FİDAN SAYGIYLA ANILDI

Eğitim-İş Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, son nefeslerinde dahi “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” diyen ve “Tam Bağımsız Türkiye” şiarını belleklere kazıyan, 68’in devrimci gençlik liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam edilişlerinin 42. yıldönümünde saygıyla andıklarını söyledi. Kayadan, “Devrimci gençlik hareketinin o dönemde istediği: Emperyalistlerin tahakkümünden kurtulmuş, kendi halkının iradesiyle yönetilen bir Türkiye’dir. Yani ‘Tam Bağımsız ve Demokratik Türkiye’.  Denizlerin idam kararıyla aslında idam fetvası verilen ‘Bağımsız Türkiye’ özlemidir” dedi.egitimis

TÜRKİYE BUGÜN ‘DENİZ’LERİN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLIYOR

Kayadan yaptığı yazılı açıklamada Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 6 Mayıs 1972’de idam edildiğini anımsatarak, “Türkiye bugün Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü düzenleyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının önemini daha iyi anlamaktadır” dedi.

‘TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’ HEDEFİ

1960 sonrasında emperyalizmin askeri üsleriyle, süt tozlarıyla, sermayesiyle… Türkiye’ye girerek Lozan’la tescillenmiş olan ülkemizin bağımsızlığını ortadan kaldırma girişimlerine karşı güçlü bir antiemperyalist dalga yükseldiğini aktaran Kayadan, mavi tulumlarıyla işçi sınıfının, emeğine, işine, aşına sahip çıkmak için sokaklara döküldüğünü, gençliğin eğitim hakkına, bilime ve ülkesine sahip çıktığını ifade etti.

Köylülerin,  efendinin üretenlerin olduğunu, ürünlerini yok pahasına kapatıp efendilik taslayanlara derslerini vermeye başladığını, aydınların aydın olmanın sorumluluğu ile kalemlerini halktan emekten yana kullanmaya başladığını belirten Kayadan, “Özetle işçi, köylü, gençlik ve aydınlarımız emperyalizme karşı ‘Tam Bağımsız Türkiye’ hedefinde kol kola girmişti. Emperyalizm ve işbirlikçilerinin korkulu rüyası gerçekleşmeye başlamıştı” diye konuştu.

İŞBİRLİKÇİLER HER GÜN UYKULARINDAN İRKİLEREK UYANDI

Bu süreçte sıkıyönetimler ilan edildiğini, medyada karalama ve iftira kampanyalarının başladığını ardından da 12 Mart faşist darbesinin gerçekleştiğini anlatan Kayadan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıkıyönetim mahkemelerinde kararı emperyalist odaklarca önceden verilmiş yargılamalar ve idam cezası… Sanıyorlardı ki bu üç fidan korkacak, özür dileyecek, af dileyecek. Sanıyorlardı ki bu üç devrimcinin idam sehpasında dizleri titreyecek ama titreyen cezaevinin duvarlarında yankılanan “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!” sesini duyan cellatlar, idam kararını verenler oldu. İşbirlikçiler her gün uykularından bu sesle irkilerek uyandılar.”

ONURLU BİR KUŞAĞIN GURUR DUYULAN İSİMLERİ

Günümüzde ise Gezi direnişi ile başlayan halk hareketi başta olmak üzere, özelleştirmeye karşı yürüyen işçilerin, eğitim hakkı isteyen gençlerin, 1 Mayıs’ı kutlayan halkın üzerine faşist yöntemlerle saldıran, gençleri ve çocukları katledenlerin korkusunun ise yeni Denizler’in artarak ortaya çıkması olduğunu savunan Kayadan, o günden bugüne kadar geçen süre içinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, unutulmak yerine onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline geldiklerini vurguladı.

İDAM KARARI BAĞIMSIZ TÜRKİYE ÖZLEMİNE VERİLDİ

Kayadan, “Çünkü Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılmaktadır. Denizlerin idamının ne anlama geldiği bugün Türkiye’de daha da anlam kazanıyor. Devrimci gençlik hareketinin o dönemde istediği: Emperyalistlerin tahakkümünden kurtulmuş, kendi halkının iradesiyle yönetilen bir Türkiye’dir. Yani ‘Tam Bağımsız ve Demokratik Türkiye’.  Denizlerin idam kararıyla aslında idam fetvası verilen ‘Bağımsız Türkiye’ özlemidir. Eğitim-İş, 6 Mayıs 1972’de darağaçlarındaki son soluklarında bile “Tam bağımsız Türkiye” diye haykıran üç fidanın devrimci düşüncelerini ilk gün sıcaklığında yüreklerde, bilinçlerde ve  vicdanlarda yaşatmaya devam edecektir. Onların sevdası bizim sevdamızdır. Yaşasın tam bağımsız Türkiye” şeklinde konuştu.

YORUM YAP