Savaş filmlerini izleyen yada tarihteki savaşları okumaya biraz meraklı olanlar eminim olayı çözmüşlerdir. İki temel ve basit nedeni vardır savaşın. Birincisi iktidar olmanın, güç odağı olmanın insan karakterindeki etkisiyle ilkel ben (bencillik), kin , intikam gibi duyguların kontrol altına alınamıyor olması ki bu durum fıtrat düşkünlerinin fıtratında vardır.
Onlar ilkel benlikleri ile her şeye ve herkese hükmetmenin fıtratını yaşarlar firavun misali(savaş tanrıları). Bilirsiniz siz onları çok uzakta değiller. İkinci nedeni ise bu savaşları çıkaranların bu savaşları meşrulaştırma yöntemlerinden geçer.Çoğunlukla kendi iktidarı altındaki insanların güvenliklerinin tehlikede olduğunu söylemek en kolay yöntemdir.
Bunu kimi zaman toprakların korunması kimi zaman inançlarının savunulması, kimi zaman ırklarının savunulması ile kimi zaman da küresel ekonomik istikrar denen canavarın sürdürülmesi (savaş ekonomisi) gerekçesi ile meşrulaştırırlar. Savaşın nedenlerinin ve meşruluğunun yaygınlaştırılması diğer önemli unsurdur bu süreçte.Bunun içinde halkı ikna edecek havariler lazımdır. Havarilerin görevi insan hakları,güvenlik , yaşam koşulları, özgürlük, demokrasi gibi kavramların arasında sıkıştırdıkları din , dil, ırk, toprak ,ekonomi gibi kavramları halk nezdinde köpürtmektir.
Sıra nedeni bulunmuş ve meşrulaştırılmış bir savaşın neferlerini bulmaktadır. Köpürtülen unsurlarla sıkıştırılan halk her zaman savaş tanrılarının hazır kıtalarını oluşturur, tabi ki havarilerin kontrolü altında. Halklar birbirini katlederken savaş makinaları her iki tarafa satılmaya başlanır yada bir şeyler karşılığında hibe edilir, emanet verilir. Savaş ekonomisinden geçinen savaş tanrıları silahların paylaşımını kimi zaman kazanacağı paraya göre kimi zaman da savaşı kimin kazanmasını istiyorsa ona göre dağıtır. Savaş başlar biraz sürer halkların birbirine olan kin ve nefreti tam anlamıyla sağlandığında ise barış kavramı ortaya atılır. Her iki tarafın savaşı yöneten havarileri barıştan ve onun yüceliğinden bahsederken karşıyı suçlamayı ve silahı elinde tutmayı sürdürür. Bu da savaşın süresinin belirlenmesi için gereklidir. Sonunda savaş tanrıları karar verir ve kazanan taraf belli olur.
Kaybeden havariler başını eğer , kazanan havarilerde kibir ve iktidarla ödüllendirilir. Aslında sonuç hilelidir. Kazanan ve kaybeden havarilerin tamamı savaş tanrılarına bağlıdır. Yani kazanan sadece savaş tanrılarıdır. Kaybeden ise ölen , yok olan halk yığınları ve onlardan geriye kalan viran şehirlerdir. Birde terör kavramı vardır, savaş denen kanlı oyunun gerçek bir simülasyonudur sadece. Şimdi anladınız mı savaş nedir , barış nedir , çözüm nedir ,süreç nedir. Kim kimdir ?
Son söz : Savaş Tanrıları insanlık tarihi boyunca var ola gelmiştir ve onlar her istediğinde bu oyunu istedikleri coğrafyada oynarlar.