Bütün dünyanın akın akın gittiği ve bir kez gitmekle doyulamayan bir yerdir Prag. Tüm o muhteşem binalarda süslü prenseslerin yaşadığını hayal ederek gezersiniz tüm kenti. Orada olmak, havasını teneffüs etmek bile size elegans bir hava verir. Büyüsüne kaptırıverirsiniz kendinizi.
Eski Prag her zaman turist doludur, her daim tıklım tıklım. Ama bu kalabalık sizi ürkütmez aksine daha çok içine çeker. Cazip bir yanı, size uyan bir bölümü hemen vurur tüm duyularınızı. Allah var binaların görüntüsü de bir yana ama Çek’lerin o muhteşem fizikleri de insanları çekmiyor desek yalan olur.
Hradcany Kalesi eski Prag’a tepeden bakar. Her şey daha yapıldığı günlerdeki gibi, insanlar hala içinde yaşıyorlarmış gibidir. Kalenin içine girdiğimizde muhteşem katedral, mütevazı manastırı gezerken düğün fotoğraflarını buranın muhteşem manzarasında çektirmeye gelen gelin ve damatlarla karşılaşmak çok olasıdır. Şenlik yeri gibi.. Biraz ilerleyip Parlamento Binasının geçince o daracık sokağa giriş, böyle bir sokak olduğuna inanmak ve bir de Franz Kafka’nın evinin de olduğu bu masal şehrin masal sokağında gezmek gerçekten büyüleyici.
Birkaç adım sonra sizi eski Prag’ı tepeden görebileceğiniz çok güzel bir manzara karşılar. İyice içimize sindirerek fotoğrafları beynimize kazımalıyız. Tekrar tekrar geleceğiniz kalenin o noktasından Charles Köprüsü, meydan, kiliseler, eski yapılar tam anlamıyla bir bütünlük sunar.
Resmedilesi manzaranın ardından yavaş yavaş merdivenleri inerken sanatçıların sergilediği eserlerden satın alabilir, evlerinizin en güzel yerine asabileceğiniz çok güzel resimler bulabilirsiniz. Köprüye kadar kısa bir yürüyüşün ardından bence dünyanın en romantik yerlerinden biri olan Charles Köprüsü’nde sindire sindire yürünmeli. Heykellerin süslediği, süzülüp giden Vltava Nehri’nin tacıdır bu köprü.
Meydana ulaştığınızda ise Astrolojik Saat ve kule, eski şehir meydanının en ilgi çekici binasıdır. Her yarım saatte tüm turistlerin meraklı bakışları arasında borazanlar çalmaya başlar ve saat harekete geçer. Tyn Kilisesi ve Eski Belediye Binasıyla bu meydan eski dokusunu hala yaşatır.
Bu nedenle gelen turistler meydanın etrafındaki güzel kafelerde uzun uzun oturup hem gelen geçeni seyreder hem de eski dokunun keyfini çıkarırlar.
İşte kısacık bir zamanda insanların defalarca geldiği bu şirin kent böylesine içine çeker sizi.
Prag masal gibi bir şehir. Masallar bizi hayal alemine taşır. Bence bu şehir de bizi hayaller diyarına götürüyor. Bu nedenle bu kadar çok seviliyor. Bu nedenler her yıl milyonlarca turistin akınına uğruyor. Gitmek isteyenleri sevgiyle kucaklıyor..
Belgin Özçelik