
Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, ‘İstiklal Marşı’nı bilmiyor’ eleştirilerine sert tepki gösterdi. ‘Çatı Adayı’ Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Erdoğan’ın İstiklal Marşı bilmediğine yönelik eleştirilerine sert tepki gösterdi. İhsanoğlu, “İstiklal Marşı’nı bilmiyormuşum. Yalan, iftira. Hadi oradan canım sen de. Siz daha onu öğrenmeden, ben onu daha anamın sütünü emerken öğrendim” dedi.
Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, İstiklal Marşı ile ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi. İhsanoğlu, “İstiklal Marşı’nı bilmiyormuşum. YalAn, iftira. Hadi oradan canım sen de. Siz daha onu öğrenmeden, ben onu daha anamın sütünü emerken öğrendim” dedi.
VALİ KAPIDA KARŞILADI
10 Ağustos’ta yapılacak olan ‘Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ kapsamında Adana’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunan ‘Çatı Adayı’ İhsanoğlu, havaalanında kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Burada konvoy eşliğinde şehir turu atan İhsanoğlu, daha sonra Adana Valiliği’ne geçti. Vali Mustafa Büyük, İhsanoğlu’nu kapıda karşılarken, ‘seçim yasakları’ gerekçe gösterilerek, görüşmeyi gazetecilerin takip etmesine izin verilmedi.
‘KURT HEYKELİ’ SÜRPRİZİ
Sonrasında Büyükşehir Belediyesi’ne geçen İhsanoğlu, burada MHP’li başkan Hüseyin Sözlü ile bir araya geldi. Oldukça samimi bir ortamda geçen ziyarette Sözlü, İhsanoğlu’na yavru kurdu simgelen bir heykel sundu. İhsanoğlu, kurt heykelini büyük bir merakla inceledi. Ekmeleddin İhsanoğlu, daha sonra merkez ilçe Seyhan Belediyesi’ne geçen İhsanoğlu, burada halka hitap etti.
ANAMIN SÜTÜNÜ EMERKEN ÖĞRENDİM
Burada Başbakan Erdoğan’ın, ‘İstiklal Marşı’nı bilmediği yönündeki eleştirilerine yanıt verdi. İhsanoğlu, “İstiklal Marşını bilmiyormuşum, yalan iftira. Ben Mehmet Akif’in en yakın arkadaşının oğluyum. Hadi oradan canım sen de. Siz daha onu öğrenmeden ben onu daha anamın sütünü emerken öğrendim” diye konuştu. İhsanoğlu, daha sonra Seyhan Belediyesi’nin CHP’li başkanı Zeydan Karalar ile makamında bir araya geldi.
ADALETSİZ BİR SEÇİM
İhsanoğlu, gündeme ilişkin soruları ise, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıda yanıtladı. ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan İhsanoğlu, ‘Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 30 güne sıkıştırılmasına isyan etti. “Adaletsiz bir yarış içindeyiz” yorumunda bulunan İhsanoğlu, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Adanalı sanatçı Murat Göğebakan’ı rahmetle anıp, ailesine de başsağlığı ziyaretinde bulunduğunu hatırlattı.
YÜZDE 60 OY ALACAĞIZ
Seçimlerle ilgili olarak yapılan hiçbir anket sonucuna itibar etmediğinin altını çizen İhsanoğlu, “Benim için anket, 10 Ağustos’ta yapılacak seçimdir. Daha önce de söylediğim gibi sandıktan yüzde 60 ile çıkacağız” yorumunu yaptı. Türkiye’de halkın bir değişim beklentisi içinde olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, “Millet, yeni bir nefes istiyor. 12 yıldır duyduğu sesten farklı bir ses istiyor. Buna ihtiyaç var” ifadesini kullandı.
GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİM
İhsanoğlu, “Cumhurbaşkanlığı kimsenin inhisarında değil. Ben sokaktan gelmedim. Ben gökten zembille inmedim. Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, muhafazakarı, liberali, sosyalisti, sosyal demokratı, herkes bir tek kişi etrafında toplanıyorsa bunun manasını idrak etmek, buna saygı gösterilmesi lazım. Buna saygısızlık yapanlar, millete saygısızlık yapmıştır. Bana kötü laf söyleyenler, kendilerini kötülüyorlar ve milletin gözünde itibardan düşüyorlar” dedi.
‘ATOM BOMBASI’ YAPIYORUM
İsrail ile Filistin arasındaki olası ‘barış görüşmesi’nde ‘arabuluculuk’ teklifi bekleyip beklemediğine yönelik bir soruya da İhsanoğlu, şu yanıtı verdi; “Biliyorsunuz Hamas ile Fetih arasındaki ilk ateşkesi ben sağladım. Bunun belgesi, basında yer aldı. Benim hakkımda iddia ve iftiralar var. Ama hiç kimse bir delil koyamıyor. Mesela, daha yeni yapılacak bir iftirayı söyleyeyim. Onlara kolaylık olsun. Ben çok gizli bir evde atom bombası yapıyorum. Evin garajında atom bombası yapıyorum. Yakında çıkartıp kullanacağım.”
‘BARIŞ SÜRECİ’ ÇOK ÖNEMLİ
İhsanoğlu, şöyle devam etti; “Çok adi ve basit karalamalar yapılıyor. Ben hiç birine yanıt vermiyor. Çünkü yalancının mumu da, lambası da, ampulü de akşama kadar yanıyor. Filistin ile İsrail arasındaki barış süreci çok önemli ve çok karmaşık bir süreç. Ben görevdeyken, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı ilk defa bu barış sürecine dahil ettim. O günden itibaren iki ülke arasındaki barış sürecine destek veriyorum. Bu çok önemli.”
BÜYÜK BİR ŞEREF DUYARIM
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını ‘gaddarlık’ ve ‘zalimlik’ olarak yorumlayan İhsanoğlu, uluslar arası anlamda gerekli adımların atılıp, ‘barış süreci’nin işletilmesi çağrısını yaptı. İhsanoğlu, “Bana herhangi bir sıfatla görev verilirse, ben bunu seve seve yerine getiririm. Ben bu davaya, çok eskiden beri, rahmetli Yaser Arafat zamanından beri destek veren bir insanım. Sade bir vatandaş olarak da ben buna hizmet etmekten büyük bir şeref duyarım” diye konuştu.
İDDİALAR SAĞLAM OLMALI
‘Yasadışı dinleme’ iddiaları ile ilgili olarak Türkiye genelinde yürütülen operasyonları da değerlendiren İhsanoğlu, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne olan inancın sarsıldığına dikkat çekerek, Türkiye’de yargı ve siyasetin bir birine karıştığını öne sürdü. İhsanoğlu, “Polisler, kendi meslektaşlarını, kendi kardeşlerini, kendi ağabeylerinin ellerini kelepçeliyorlar. Bu polisler içinde hata yapanlar yok mu? Belki vardır. Ama iddiaların sağlam olması lazım” dedi.
SUÇ YÜKLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Başbakan Erdoğan’ın, ‘İstiklal Marşı’nı bilmediğine dair söylemlerine de sert bir dille eleştiren İhsanoğlu, “Beni edebiyattan imtihan edenler, şunu düşünmeleri lazım; ben edebiyatı çok iyi bilirim. Bana monşer dediler, suç yüklediler. Şimdi İstiklal Marşı ile suç yüklemeye çalışıyorlar. Helal olsun. Seviye buysa başka bir şey diyecek halim yok. Ben yine ‘Sayın Başbakanım’ diyorum, ben devlet terbiyesi almış biriyim” ifadesini kullandı.
HİÇBİR ZAMAN İHANET ETMEDİM
İhsanoğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Eminim ki, birileri Sayın Başbakan’a bir kağıt veriyorlar. Farkındaysanız ben bunların hiçbirine yanıt vermemeye çalışıyorum. Ben İstiklal Marşı’nı Akif’in şiirlerini, anamdan süt emerken öğrendim. Varsa yoksa bizim ailemizde Akif vardır. Ve biz Akif’in emanetine hiçbir zaman ihanet etmedik. Ben, Akif’in bütün kelimelerine imzamı atarım. Çünkü ben Türkoğlu Türküm. Benim başka bir pasaportum, başka bir bayrağım olmamıştır. Ben gurbette doğdum ama bugün milyonlarca insan gurbette doğmuştur. Gurbette doğanlar, vatanın manasını herkesten daha iyi bilirler.”