Yangın yerine dönen ülkemizde yaşanan gelişmeler, yerel seçimlerin nasıl ve ne zaman yapılacağını bile tartışılır hale getirmişken yerel siyaseti konuşmanın ne kadar anlamı var? Aslında yanıtı belirsiz ve kişiye göre değişen bir soru sorarak yormak istemezdim sizi ama maalesef durum bu. Çocuklarından katil yaratılan bir ülkede, herşey yine ‘bir ceylan’ ürkekliğinde, kırılgan ve narin.
Kısa kes, Aydın havası olsun!
Olsun… Biz seçimlerin zamanında ve olması gerektiği biçimde yapılacağını varsayalım. O zaman kentimizi ve adayları, onların partilerini ve ideolojilerini, ayrıca projelerini ve hedeflerini irdeleyebiliriz. Tamam tamam fark ettim ki, bunların hepsini irdeleyeme satırlar, sütunlar ve dolambaçlı köşeler yeterli gelmez. O vakit, dilimiz döndüğünce, elimizden geldiğince ve aklımız yettiğince kısa ve öz (!) değerlendirmelerde bulunalım. Şimdilik büyükşehir seçimlerini ele alalım. Anlaştık mı? Başlayalım öyleyse…
Kim memnun?
Kırılmaca darılmaca yok. Herkes itiraf etmeli ki, Adana’da büyükşehir seçimini kazanabilecek AKP, MHP ve CHP gibi 3 parti var. Bir de bunlara alternatif olması mümkün BDP veya HDP bulunuyor. Ayrıca seçimlere doğrudan etki etmesi muhtemel Aytaç Durak ve Zihni Aldırmaz var. Herkes bir denklemin içine girmiş durumda. Ama partililere sorarsanız çıkarılan adaylardan çok memnun görünmüyorlar. İddia ediyorum, partisinin adayına oy vermeyi düşünen insanlara objektif biçimde sorulsa her partinin adayı memnuniyet yoklamasından sınıfta kalır.
Galip belli
Zihni Aldırmaz ve Aytaç Durak gibi faktörlere takılıp kalmayan Ak Parti’nin büyükşehirde Abdulah Torun ile nasıl bir tavır aldığı çok açık. Bağrından çıkan Hüseyin Sözlü ile yarışa giren MHP’nin de hedefi belli. Yerli aday Yıldıray Arıkan ile yola çıkan CHP’nin de amacı seçimi kazanmak. MHP-CHP ittifakını, spekülasyonları, komplo teorilerini kenara bırakalım. Zihni Aldırmaz’ın DSP’den, Aytaç Durak’ın da Demokrat Parti’den adaylığını hiç konuşmayalım. Uzaktan bakınca bile zaferi kimin kazanacağı belli değil mi? Kim mi dediniz? Bu tabloyu oluşturanlar elbette… Bakın daha projeleri ve hedefleri bile konuşamadan yazı bitti. Neyse, sonra devam ederiz….