Ankara Escortları

DOLAR32,5382% 0.31
EURO34,5672% 0.15
STERLIN40,4322% 0.06
FRANG35,6466% 0.16
ALTIN2.488,91% 0,23
BITCOIN2.069.280-1.041

BASINA YAPILAN ÇİRKİNLİKLER

Yayınlanma Tarihi :
BASINA YAPILAN ÇİRKİNLİKLER

Türkiye’de gazetecilere reva görülen muamelelere birçok kez değinilmiştir. Toplantıya çağrılan ancak toplantı anında ya da sonrasında basın mensuplarını umursamayan, ilgili-ilgisiz, sorumlu sorumsuzların saygısızlıkları çeşitli defalar ortaya serilmiştir.

Birçok toplantıda basının not alacağı, fotoğraf çekeceği yer sıkıntısı yaşanırken görevlerini yapmak için çırpınan arkadaşlarımıza bir de bazı işgüzar konukların ‘önümüz arkamız sobe’ misali ‘önümüzü kapatmayın’, ‘çekilin, göremiyoruz’ safsataları rezilliğin tuzu biberi olmuştur.
Adana’da da bu sıkıntıyı her daim çeker gazeteciler. Seçim sürecinde gazeteciler çok iyi hatırlar ki Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Torun’un proje tanıtım toplantısında Bakan Ömer Çelik’in korumaları basına göz açtırmamış, platforma çıkan Torun’un görüntülenmesine engel olmuştu. Hatta birkaç arkadaşımız durumu protesto ederek toplantıyı izlemeden salonu terk etmişti.
İsmini hatırlayamadığımız bir yerin fahri konsolosluğunu yürüten bir işadamı da bir basın mensubuna kaba davranışlar sergilemiş, ‘Sen gazeteciysen ben de konsolosum’ diyerek fotoğraf çekilmesinin önüne geçmişti. O basın mensubu çok iyi biliyorum ki babasından büyük o işadamına saygısızlık olmasın diye işi fazla uzatmadan salondan ayrılmıştı.

KOLEJİN YAPTIĞINA BAK!
Tüm bunları neden yazıyoruz. Ya da neden bugüne bıraktık.
Geçtiğimiz günlerde Adanalı gazetecilere yeniden bir saygısızlık yapıldı. Bir kolejin etkinliğine katılmak üzere gelen Sinemanın sultanı Türkan Şoray’ı izlemeye giden basın mensupları saatlerce bekletildi. Kolejdeki etkinliğin 12.30’da başlayacağı bildirildi. Saat 12.00’da gazeteciler Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önünden servise bindi. Saat 12.30’da okulda olmalarına rağmen beklemeye koyuldu. Gazeteciler biraz bekledi. Saat 13.00 oldu. Her soran gazeteciye de ‘5 dakika sonra başlayacak’ denildi. Ama işin rengi böyle olmadı. Saat tam 14.00 olduğunda program başlatıldı.
12.30’dan 14.00’a kadar bekletilen gazetecilere yapılanlar bununla sınırlı kalmadı.
Program bittikten sonra gazetecileri yeniden cemiyet önüne bırakması gereken servisin ortalıkta olmadığı görüldü. Okul yetkililerini arayan gazeteciler kimseye ulaşamadı. Saatler bu arada 16.00’ı gösteriyordu. Okul dışında servisi bekleyen gazeteciler güvenlik görevlisinden yardım istedi. Biraz sonra kadın bir yetkili gazetecileri okula götüren servisin öğrencileri evlerine bıraktığını söyledi. Gazetecilerin biraz daha beklemesini istedi. Bunun üzerine sinir katsayısı yükselen gazeteciler otobüs durağı aramaya koyuldu. Nihayet durak da bulundu. Otobüs de geldi. Gazeteciler derin bir nefesle otobüse binerek şehir merkezine gelmiş oldu.
Şimdi bu yaşananlara rezalet dersek abartmış mı olacağız?
Ya da birileri çıkıp yazdıklarımızı yalanlayacak mı?
Kimsenin ama hiç kimsenin iyi niyetli davranan gazetecilere bu uygulamayı reva görmeye hakkı yok.
Lütfen herkes daha dikkatli ve daha sorumlu davransın.
Organizasyon yapmasını bilmiyorsanız gazeteci çağırmayın.
Zira hiçbir gazetecinin basit bir programa ayıracak 5 saati yoktur.
Türkan Sultan’a saygılarımızı sunuyoruz ve konunun kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını da ayrıca belirtmek istiyoruz.
Oldu mu!

YORUM YAP