DOLAR34,8957% 0.06
EURO36,6712% 0.07
STERLIN44,5410% 0.08
FRANG39,4862% 0.11
ALTIN3.049,03% 0,10
BITCOIN101.376,014.621

BARO ADAY BELİRLEME SÜRECİNE DAHİL OLDU

Yayınlanma Tarihi :
BARO ADAY BELİRLEME SÜRECİNE DAHİL OLDU

gazi_citirikAdana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, “12 Eylül 1980 darbesinden sonra yürürlüğe giren 2820 sayılı siyasi partiler yasası ve sonrasında gelişen Türk siyasi hayatı genel başkanlar ve yanlarında profesyonelleşmiş bir kadronun belirleyiciliğini ve hâkimiyetini ön plana çıkartmıştır” dedi.

Merkez yoklama yönteminin parti içi demokrasiyi askıya alacağını belirten Çıtırık,  açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Yerel seçimler öncesi aday belirleme yöntemi, Türk demokrasisinin ve Siyasi Partiler Hukuku’nun ciddi sorunlarından ve parti içi demokrasinin en önemli ölçütlerinden birisidir. Henüz aday belirleme yönteminin belli olmaması siyasi partilerde ve adaylarda rahatsızlık uyandırdığı ortadadır.

Anayasanın 68-69. maddesi siyasi partilerle ilgili hükümleri düzenlemiştir. Siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olup faaliyetlerini, parti için düzenlemeleri ve çalışmalarını demokrasi ilkelerine uygun olarak yürütmek zorundadırlar.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra yürürlüğe 2820 sayılı siyasi partiler yasası ve sonrasında gelişen Türk siyasi hayatı genel başkanlar ve yanlarında profesyonelleşmiş bir kadronun belirleyiciliğini ve hâkimiyetini ön plana çıkartmıştır.

Siyasi partilerin tüzüklerindeki hükümler veya merkez karar organlarınca belirlenecek usullere göre adaylar belirlenmekteyse de Anayasa’da belirtildiği şekilde siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olup tüzük ve programlarıyla parti içi çalışma ve düzenlemelerinin de demokrasi ilkelerine uygun olmalıdır.

Enerjisini, zamanını yerelin sorunlarına harcayan ve harcaması gereken siyasetçi, yerelde ortaya koyduğu emek ve çalışmanın karşılığını alması gerekirken, genel merkez ağırlıklı yürütülen siyaset anlayışı partililiği, parti teşkilatlarını devre dışı bırakmaktadır. Böylelikle bir siyasi partiye üye olmanın, delege olmanın anlamı kalmamakta, katılımcı demokrasinin önü kesilmekte ve parti içi demokrasinin işletilmemesi nedeniyle de sistem kapı kulları yaratmaktadır. Dolayısıyla bu konu ulusal iradenin oluşmasında ve partiler demokrasisinin gerçekleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir.

Anayasa Mahkemesinin 09.10.1987 gün 1987/23 esas-27 karar sayılı kararında da ön seçim müessesinin işletilmemesini parti içi demokrasinin askıya alınması olarak kabul eder Anayasa Mahkemesi kararı da ortadadır.

Anayasanın 153 son maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi kararları, gerçek, tüzel kişiler, idareyi, yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Siyasi partilerin parti içi demokrasiyi en geniş şekilde işletebilecek yöntemlerle aday belirlemelerini, parti içi demokrasiyi askıya alan ve yerelin taleplerini dinlemeyen anlayışlardan uzak durulmasını, Türkiye’de demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işleyebilmesi için öncelikle Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’nda çok ciddi değişiklikler yapılmalıdır. Siyasi partilerin, anayasaları olan tüzüklerinde parti içi demokrasiyi alabildiğince genişletmeli ve çok sesliliğe de kendi içlerinde olanak tanımalılar.”

YORUM YAP