CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye Çinkılıç, Adana’da Suriyelilerin yoğun olarak yerleştiği mahallelerde kadınların ikinci, üçüncü eş korkusu yaşadığını söyledi
VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye Çinkılıç, konjonktür, altyapı, halkın çektiği sıkıntılar, adaletsizlikler, sağlıksız koşullar ve uygulanan dış politikalar nedeniyle Adana’nın kaynayan bir kazan haline geldiğini öne sürdü. Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli mültecilere yardım konusunda hükümetin başarısız olduğunu savunan Av. Çinkılıç, “Mültecileri acziyet içinde bırakmak bana göre başarısızlıktır” dedi. Adana’da esnafın mülteciler nedeniyle perişan, kırgın ve kızgın olduğunu belirten Av. Çinkılıç, kentte mültecilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde Türk örf, adet gelenek yaşam tarzınıza aykırı bir yaşam tarzının geliştiğini söyledi. Av. Çinkılıç, “Özellikle kadınlar çok sıkıntılılar. Suriyelilerin ikinci, üçüncü eş olarak gelmesinden kaygılılar. Bu savaşın sonuçları ne yazık ki kadınlar ve çocuklar üzerinde ağır bir şekilde sonuç veriyor” diye konuştu.
ADANA KAYNAYAN KAZAN HALİNE GELDİ
Gazetemizin sorularını yanıtlayan Av. Rukiye Çinkılıç, Adana’nın konjonktür, altyapı, halkın çektiği sıkıntılar, adaletsizlikler, sağlıksız koşullar ve uygulanan dış politikalar nedeniyle adeta kaynayan bir kazan haline geldiğini söyledi. Suriye’deki iç savaşın bölgeyi etkilediğine dikkati çeken Av. Çinkılıç, ülkelerindeki iç savaştan kaçan çaresiz Suriyelilere insan hakları çerçevesinde yardım elinin uzatılması gerektiğini ancak bu konuda hükümetin başarısız olduğunu savundu. Av. Çinkılıç, “Çünkü kamplara yerleşenler, parası olup ev alıp yerleşenler, bir de ulu orta gezen parasız, çaresiz insanlar var. Bugün kent içindeki trafik ışıklarında dilenen ya da bir şeyler satmaya çalışan bir Suriyeliyi görmek mümkün. Bu insanları acziyet içinde bırakmak başarısızlıktır. Ya ülkenize almayacaksınız, alıyorsanız (ki yardım etmek için almak zorundadır) bunların altyapısını, koşullarını hazırlamak zorundasınız” diye konuştu.
ESNAF PERİŞAN, KIRGIN VE KIZGIN
Suriyeli mültecilerin sorunlarının çözülmesi ve Türkiye’ye sığınan her mültecinin insani koşullarda yaşaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini kaydeden Av. Çinkılıç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da mülteciler nedeniyle sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Adana’da esnafın perişan, kırgın ve kızgın olduğuna dikkati çeken Av. Çinkılıç, “Çünkü esnaf, ‘Ben kiramı, vergimi ödüyorum, personel çalıştırıyorum. Hepsi kayıt altında ve şu kadar giderim var. Suriyeliler benim karşıma geçip yarı ücretle üretim yapıyor. Vergi ödemiyor, hiçbir sorumluluğu yok. Aramaya kalkarsanız kimliksiz, peşine düşebileceğiniz insan yok. Bununla benim eşit durumda olmam çok sıkıntılı’ diye düşünüp kazanç kaybının ceremesini Suriyelilere yüklüyor“ şeklinde konuştu.
KADINLAR KUMA GELMESİNDEN KAYGILI
Özellikle yoksul Suriyelilerin yerleştiği güney mahallelerinde Türk örf, adet ve geleneklerine, yaşam tarzına aykırı bir yaşam tarzı geliştiğini belirten Av. Rukiye Çinkılıç, şöyle konuştu:
“Özellikle güney mahallelerimizde ağırlıklı olmak üzere boydan elbiseler giyen, başını bağlayan, hatta peçe takan, yeri geldiğinde iç çamaşırı kullanmayan, temizlik koşullarına dikkat etmeyen, alet edevatı olmayan ve komşusuna rahatsızlık veren, belirli insan ilişkileri kurallarını bilmeyen insanlar da var. Borçlar ödenmiyor. Ev sahibi-kiracı ilişkilerinde sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle kadınlar çok sıkıntılılar. Suriyelilerin ikinci, üçüncü eş olarak gelmesinden kaygılılar. Bu savaşın sonuçları ne yazık ki kadınlar ve çocuklar üzerinde ağır bir şekilde sonuç veriyor. Sıkıntılı bir süreç var.”
HÜKÜMET VE YEREL YÖNETİMLER BİRLİKTE ÇÖZÜM YOLU BULMALI
Bu sorunların çözülmesi için hükümetin ve yerel yönetimlerin birlikte politika üretip, birlikte çözüm yolları getirmesi gerektiğini ifade eden Av. Çinkılıç, “Eğitim alamayan çocuklar var. Bu çocukların çok hızlı bir şekilde dil öğrenmesi, okullaşması, sokaktan alınması gerekir, dilendirilmelerinin önüne geçilmesi, kötü niyetli insanların, kötü amaçlarına alet edilmekten alı konulması gerekiyor. Gazetelerde ‘Suriyeli dilenci operasyonu’ diye haberler okuyoruz. Bir insan isteyerek dilenmez. Ya çaresizlikten dileniyor ya da dilendiriliyordur. Hatta ‘Dilenci çeteleri türedi’ diye haberleri de görüyoruz. O zaman bu insanları o koşullara itmememiz lazım. Bu koşullar yaşanıyorsa çözümünü bizim üretmemiz gerekir. Adana’nın sağlıklı bir kent olabilmesi açısından Adana yöneticilerinin hep beraber bu çözümleri ortaya koyması lazım ki bu kentte sağlıklı bir şekilde yaşayalım” dedi.