Türkiye’nin ilk soslu ton balığı konservesi üreticisi Sasu, Kahramanmaraş merkezli depremlerle büyük yıkım ve acıların yaşandığı şehirlerin gastronomi kültürlerini unutturmayacak bir çalışmaya imza attı.
Sasu “Aynı Sofradayız” temalı sosyal sorumluluk projesi kapsamında Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Elazığ, Kilis, Adıyaman ve Malatya illerine özgü geleneksel lezzetlerini paylaşarak, 11 ilin kültürel gastronomi miraslarına destek verdi.
Sarımsaklı köfteyle Acılı Adana Ton birleşti
Ton balıklı 14 farklı lezzeti üreten Sasu, sosyal medya hesabından Ramazan ayı boyunca paylaşacağı #aynısofradayız serisinin ilkine Adana bölgesinden “Sarımsaklı Köfte” ile başladı. Yöresel lezzete “Acılı Adana Ton” eklendi. “Samimiyet ve lezzetin şehri Adana: Sokaklarımızın eskisi gibi renkleneceği günler yakın” denildi.
Osmaniye’nin kendine özgü lezzeti Pisik Omacı tarifi ise “Jalapeno Biber Ton”la buluşturuldu. Sasu’nun Ramazan ayına özel yöresel lezzet tarifleri şöyle olacak: Adıyaman- Pipirim Cacığı, Gaziantep-Sarımsak Kebabı, Diyarbakır- Kabak Dolması, Elazığ-Sırın, Hatay-Humus, Kilis-Fırın Yapması, Malatya Arapgir Dolması, Kahramanmaraş-Maraş Çöreği, Şanlıurfa- Üzlemeli Pilav.
Mersin Üniversitesi ile Toros Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan çalışma kapsamında, 11 ilin kendine özgü yöresel lezzet tariflerine Sasu lezzetleri eklenerek hazırlanan tarifler, Ramazan ayı boyunca sosyal medya kullanıcılarının beğenisine sunulacak.
Yamanyılmaz: Acılarımızı soframızda azaltacağız
Sasu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Yamanyılmaz, depremlerin ardından ortaya çıkan manzaranın ülkemizi yasa boğduğunu, tarifsiz acılar yaşattığını anımsatarak, yaşanan bu büyük felakette yıkılan binalar ve kaybolan şehirlerle kültürel mirasların da büyük yara aldığını bildirdi. 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin acılarını dindirmek ve kayıpları bir şekilde telafi etmek için ilk andan itibaren var güçleriyle çalıştıklarını anlatan Yamanyılmaz, “Bizler; acılarımızı da mutluluklarımızı da soframızda paylaşır, azaltır veya çoğaltırız. Bu yüzden en önemli şeyin aynı sofrada buluşabilmek olduğunu, paylaşmanın ve bir arada olmanın gücü ile yaralarımızı daha hızlı sarabileceğimize inanıyoruz. Her ilimizin kendine özgü çok kıymetli tarihi, gastronomik değerleri mevcut. Bu sofrayı bu değerlerle kurmak için, hep birlikte sahadayız. En kısa sürede, yaralarımızı sardığımız ve güzel anları paylaştığımız sofralarda buluşmayı diliyorum.” dedi.
“Gastronomi mirasına katkı vereceğine inanıyorum”
Mersin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nden Doç. Dr. Ozan Güler ise “Aynı Sofradayız” temalı sosyal sorumluluk projesini deprem yaşanan şehirlerin gastronomik mirasını korumada oldukça değerli bulduğunu, şehirlerin coğrafi işaretli yemekleri ile Sasu Ton balıklarının birleşiminden oluşan yemek reçetelerinin gastronomi mirasının korunmasına katkı sunacağını bildirdi.Güler, projenin fikir sahibi Ali Can Yamanyılmaz, Nil Ece Yamanyılmaz ile Leyla Demir ve projeye destek veren Gastronomi ve mutfak sanatları yüksek lisans mezunu Öğr. Gör. Yusuf Kara, Gastronomi öğrencileri Dila Sabahşan, Dila Şahirgök’e teşekkür etti.
Konserve gıda sektöründe yurt içi ve yurt dışında geniş bir pazar payına ulaşan ve üretiminin yarısından fazlasını 40’a yakın ülkeye ihraç eden Sasu, klasik ton balığı ürünlerine ek olarak yenilikçi lezzetlere yönelen sektörünün önde gelen firmalarından biri.