TFF 1. Lig’in ilk yarısının son maçlarında mutlu bir hafta sonu geçirme şansını yakaladık.
İki takımımız da galip gelince Adana’da adeta futbol bayramı yaşandı.
Adanaspor deplasmandaki ilk maçını kazandı. Güçlü Eskişehir’den 3 puanla dönmeyi başardı.
Adana Demirspor ise 8 maç sonra nihayet 5 Ocak Stadı’nda galip geldi.
Bu galibiyet her açıdan çok değerliydi.
Birincisi rakip Ankaragücü liderdi ve yenilmezlik serisiyle ilerliyordu.
İkincisi kulübün yönetim kademesinde olumsuz bir hareketlenme yaşanıyordu.
Üçüncüsü taraftar artık 3 puanı bir arada görmek istiyordu.
Dördüncüsü bu maç kaybedilse ikinci yarının başlamasıyla birlikte artık takımın düşüp düşmeyeceğine kafa yorulacaktı.
Yönetim belki de istifa edecekti.
Çok şükür ki takım galip geldi de hep beraber rahat bir nefes aldık.
Sezon başından bu yana takımlarımızın üzerinde dolaşan kara bulutların nedenleri var elbette…
Futbola siyaset karışınca hakem hatalarıyla gelen mağlubiyetler doğal olarak hepimizin kafasında soru işareti oluşturuyor.
Bir çok nedeni sıralayabiliriz belki ama takımlarımızdaki var olan ruhun sahaya yansıtıldığında sonuçları hep beraber görüyoruz.
Elbette sistem, oyun anlayışı, oyunu okuma, teknik ve taktik futbolda öne çıkan unsurlardır.
Başkandan yönetime, teknik heyetten futbolcuya, ve sahaya dizilişten taraftara kadar futbol bir disiplin oyunudur.
Ama en önemlisinin ‘ruh’ olduğunu gördük bu hafta…
Demirsporlu futbolcuların uzatmanın son saniyelerine kadar ortaya koyduğu galibiyet arzusu nihayetinde sonuç buldu.
Taraftarın etkisine her zamanki gibi ayrı bir parantez açıyoruz tabii ki…
Bir futbol takımına verilen desteğin nasıl galibiyet getirdiğine tanık olduk 5 Ocak Stadı’nda…
Takımlardaki bu ruh ve özellikle Adana Demirspor’da var olan taraftar coşkusu sürdükçe hakem de, lig lideri de siyasiler de bu birlikteliğe karşı duramayacaktır.
İkinci yarıda da vurduğunuz gol olsun…