DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

RUHUMUZU ASLA!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
RUHUMUZU ASLA!

omeruney01@gmail.com

Son günlerde Adana’da hareketlilik yaşanıyor. Kentin sosyal yaşamı, tarihi ve kültürel dokusunun yanı sıra gastronomi turizmi adına çırpınan kişi, kurum ve sivil toplum örgütlerine rastlıyoruz…
Pandeminin ağır yükünden biraz olsun kurtulmaya ve nefes almaya o kadar çok ihtiyacımız var ki! Sokaklarda özgürce dolaşamamak, parklarda koşamamak, bir çiçeği dalından koklayamamak… Çok özel ya da salaş bir restoranda, hele Adana’daysan meşhur tablacılardan birinde kebap yiyememek…
Ne acı değil mi?
Hayat böyle işte! Başımıza ne zaman ne geleceği belli olmuyor.
İyiliğin, güzelliğin, dostluğun, ailenin kıymetini bilmek lazım…
Bu bilinçle yaşamak lazım.
Yaşadığın yerin özelliklerine, güzelliklerine sahip çıkmak lazım.
Vaka sayıları bir düşüp bir tırmanırken sevilen insanların bir bir aramızdan ayrıldığını görüyorsunuz.
Anlatacak, söylenecek o kadar çok şey var ki!
Kelimeler kifayetsiz, gazete sayfaları yetersiz kalır.
***
Peki ne mi yaşanıyor, iyilik, güzellik adına…
Mesela televizyon programları Adana’yı ekranlardan eksik etmiyor. Adana’nın yemeğini de gösteriyor, Büyüksaatini, Taşköprüsünü, Varda Köprüsünü de… Seyhan nehrini de görüyoruz Karataş ve Yumurtalık sahillerini de… Balıkçılarımızı da izliyoruz her adımda şimdilerde paket servisi yapmak zorunda kalan lezzet duraklarını da…
Bir çok belediyemiz bu güzelliklerin öncülüğünü yapıyor. Geçmişi gelecekle buluşturmak adına tarihi ve kültürel kazanımların yitip gitmemesi adına çaba gösteriyor. Dillere destan yaşanmışlıkları, sevinçleri, hüzünleri, çığlıkları, mücadeleci kimlikleriyle bir tablo gibi karşımızda duran tarihi mekanlar şimdilerde birer birer gün yüzüne çıkıyor. Gündem Çukurova sayfalarında gezinirseniz anlatmaya çalıştığımız işlerin bir çoğuna rastlayacaksınız.
Başta söylediğimizi sonda da söyleyelim ki çelişkiye düşmeyelim…
Ne dedik; iyiye, güzele dair ne varsa bugünlerde çok ama çok ihtiyacımız var…
Bunları yansıtmayı da görev edindiğimizi hatırlatmakta fayda görüyorum.
Sonra yine ekonomiden, yoksulluktan, işsizlikten bahsedeceğiz nasıl olsa…
Her şeyimizi kaybedebiliriz ama ruhumuzu asla…
Kalın sağlıcakla…

YORUM YAP