Yapanlar, yapımına katkıda bulunanlar ‘metro’ dese de mühendis ve uzman görüşleri doğrultusunda bizim de ‘Hafif Raylı Sistem’ olarak adlandırdığımız bir girdap var Adana’da… Yapımına 1996 yılında başlanmış. Ancak 2010 yılının Mayıs ayında yarım yamalak bir törenle açılmış. 535 milyon dolar maliyeti var ama borcuyla beraber külfet milyar doları geçmiş. Borç bir türlü bitmiyor, bu gidişle biteceğe de benzemiyor.
Hafta içi yoğun bir tartışmaya gebe kaldı…
Bir milletvekilimiz Adana’nın çıkarları doğrultusunda söz verildiği üzere Adanalıya tam anlamıyla kambur olan sistemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na devredilmesi gerektiğini belirtti. Dünyanın hiçbir yerinde metro ya da hafif raylı sistemler ‘kambur’ olarak adlandırılmaz. Ama gelin görün ki; postaneye, hastaneye, okullara, üniversitelere ve aklınıza gelebilecek başka önemli yerlere uğramayan sistemler, hele ki; şehri tam ortadan ikiye bölüp komşunun komşuya gidememesine neden oluyorsa, etrafındaki işyerlerini, evleri kör noktaya bağlıyorsa tabi ki kambur olmaktan öteye gidemez.
İlgilileri küçük bir araştırmayla Paris, Londra, Tokyo, Hong Kong metroları ile Adana’nın tam olarak adlandıramadığımız sistemini bir karşılaştırsın bakalım. Şehirleri çevreleyen ağlara karşılık kentin bir noktasından başlayıp ucu nereye dayandığı belli olmayan aynı çizgide ilerleyen, etrafı ‘Çin Seddi’ gibi beton bloklarla çevrili, her geçen gün büyük maddi-manevi zarar oluşturan demiryolunun içler acısı durumunu kolayca anlayacaktır.
Amacımız kimseyi suçlamak, yermek ya da övmek değil bu yazıda… Amacımız; Adana Büyükşehir Belediyesi’nin her ay yüzde 40 gelirine ipotek koyan, doğmamış Adanalı çocukları bile borçlandıran eski bir sistemin çağdaş, teknolojik ve rantabl hale getirilmesine aracı olmaktır. Amacımız konuyu taze tutarak başta sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere verilen sözlerin zaman geçirilmeden tutulmasıdır. Öyle ya; Türk milletinin sözü senettir değil mi!
Ankara’da AKM-Gar-Kızılay metro hattı, İstanbul’da Yenikapı-İncirli, İncirli-Sefaköy metro hattı ve Antalya’da Meydan-Havaalanı-EXPO tramvay hattının proje ve yapım çalışmaları Bakanlar Kurulu kararıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca üstlenilebiliyorsa neden Adanalı mağdur ediliyor?
Adana Büyükşehir Belediyesi 2016 yılı denetim raporuna göre yılda 12 milyon lira geliri olan hafif raylı sistemin yıllık -elektrik, bakım, onarım ve diğer giderler hariç- sadece personel gideri 16 milyon lirayı buluyor.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!