Küçücük bir tesadüfle başlar.
Kocaman gülüşlere,
sevdalı kavuşmalara,
özlenmiş mutluluklara,
tutkulu ilişkilere sebep olur.
İşte o zaman her şeye rağmen, her şey güzel olur.
Diyorum…
İstiyorum…
Bekliyorum.
Gelecek.
Olacak.
Bu hayat verecek biliyorum…
Bıraktığın yerden devam etme ümidin sadece sen de saklı.
Sen yerini doğru belirle.
Sen içindeki tohumu doğru ek, doğru yeşert.
Sen içindeki çocuğu doğru besle, doğru büyüt.
Sen ne istiyorsan onu sana verir hayat.
Ne yaşın önemi var, ne de konumun.
Çorak bir yüreği, yeşertecek hiçbir para birimi yoktur bu hayatta.
Rengarenk bir ruha kimse bedel biçemez.
Yani;
Bedel senin konumunda değil,
bedel senin ruhunda.
Kaçacak yer yok; buradayız.
Saklanacak yerimiz yok, anadan üryan apaçık ortadayız.
İki lafa sığınır, anlayabilenin sofrasına oturur, belki birkaç lokma yer, belki birlikte bir ömrün içerisinde bir kaç adım atar,
tesadüfe kader,
kötülüğe keder,
yaşadıklarımıza “kısmet” der, geçer gideriz.
Kendi gerçeklerinle,
kendi şartlarınla,
ölümlü bir dünyanın içerisinde ölümsüz gibi yaşamak yok.
İnanmak ve tutunmak.
İşte hepsi bu.
Ümit de, gelecek de, akış da hepsi onlarda saklı.
Minnet etme, mihnet bekleme.
İste,
biraz sabret.
Vermezse kopar al.
Hayat sana vermeyecek kime verecek?
Çünkü sen istiyorsun.
Sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı bir hafta diliyorum.
Saygılarımla…
Mümtaz YURDAER
18 Kasım 2024