Adana, tarihsel süreçte kültür-sanat ve edebiyat dünyasına önemli isimler kazandırmış. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Demirtaş Ceyhun, Muzaffer İzgü, Recep Bilginer gibi isimler yazın dünyasında akıllara ilk takılanlar…
Hal böyleyken kentimizde düzenlenen Kitap Fuarları da önemlidir. Tarımda, sanayide, kültür-sanat ve edebiyatta bereketiyle bilinen Adana’da son dönemlerde eğitim alanında istenen seviyeye ulaşılamasa da kitap fuarı gibi organizasyonlar kenti hareketlendiriyor. Hiç olmazsa biz dahil kendini sorumlu hissedenler eğitimin, okumanın, okuduğunu anlamanın önemini topluma yansıtmaya çalışıyor.
Bakıyoruz; Türkiye’de son yıllarda kitap baskı oranı oldukça artmış. Yazmak için okumak gerektiğini izah etmemizin anlamı var mı bilmiyorum ama tezat bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle 2016 yılında yaklaşık 60 bin yeni kitap basılmış. Ama veriler günde sadece 1 dakikamızı kitap okumaya ayırdığımızı gösteriyor. Uzmanlar da bu durumu tam olarak izah edemiyor aslında…
Önemli bir unsur; televizyon ve internet… Hayatımızı ablukaya alan bu iki kara kutuya günde neredeyse 10 saatimizi ayırıyoruz. Adana’daki kitap fuarına gittiğinizde göreceksiniz ki çoğu insan daha çok çocukları sevindirmeye çalışıyor. Gezilecek-görülecek listesine alıyor ama ‘Ben de birkaç kitap alayım da okuyayım’ demiyor. Halbuki çocukların kitap okuması tamamen ebeveynlerine bağlı. Araştırmacılar okuma alışkanlığının daha çok aileden ve çevreden etkilenilerek kazanıldığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Elbette sosyoekonomik ve kültürel yapı önemlidir ancak alışkanlıkları göz ardı etmemek gerekiyor. Televizyon ve internete ayrılan süreyi göz önüne alırsak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Elin adamına bakıyoruz. Okuyor kardeşim. Adamlar okuyor. Fransa, İngiltere (yüzde 21), Japonya (yüzde 14), ABD (yüzde 12), başı çekenler. Okuyanların ürettiklerini, hangi ürünleri satarak dünyaları kazandığını da biliyorsunuz… Bize bakıyoruz düzenli kitap okuyanların oranı binde bir… Sonra eğitim-öğretimde dünya ülkelerinin rüzgarına yetişemeyince bahane aramaya koyuluyoruz. Her şey ortada…
Adana’daki kitap fuarı hafta sonuna kadar sürecek. Herkes gitsin görsün, gezsin ama ne olur okumak için kitap edinsin… Çok önemli ulusal ve yerel yazarlar var. Satın alma gücünüze göre mutlaka kitabı okumak için satın alın. Çocuklarınızın kitap okumasını istiyorsanız işe önce kendinizle başlayın. Yapacak işiniz gücünüz olmadığı gerekçesiyle öylesine gezmeyin, eğlenmeyin…
Kendinizi kandırmayın!
Dünyayı okumanın ve anlamanın, adalet ve barış duygusunun gelişmesinin, demokrasiyi içselleştirmenin en önemli aracıdır kitaplar…
Unutmayın; çocukların rol modeli sizsiniz…