DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

İSTERSİN… – LAL HAMUŞ YAZDI

Yayınlanma Tarihi :
İSTERSİN… – LAL HAMUŞ YAZDI

Kimi an çölde su, suda balık… gökte bulut, esen rüzgar, yağan yağmur, ıslanan toprak, dağ başı, uçan kuş, seken ceylan, topal ördek, köpüren dalga…
Bir ara usta kalem, sahnede aktör, masada kadeh, içilen rakı, söylenen türkü, çalan saz, çıra, çam pürü, andız giliği, sincap gömüsü, demlenen çay…

Yakılan ağıt, yıkılan hayal, kurulan düş, ham gerçek, dönen dolap, kıvrılan salıncak, yazılan satır, okunan şiir…

Hep kendir…

Bazen sır, bazen sığır…

Ara sıra ufuk, gülen çocuk, ağlayan adam, kanayan yara, bitmeyen çile, eksik hüzün, yüksek neşe, eğilen dal, sallanan yaprak…

Tuvalde resim, vizörde an, üflenen ney…

Örk…

Bukağı…

Koşan, bulan, varan, anan, anlayan…

Bilen, gülen, yiten…

Söven, seven, sevilen…

Yükte eşek, yerde döşek, kazanda keşkek…

Bitik, silik, keder, heder…

Tavanda çıtırtı, duyguda derin,

Madende kömür, geçen ömür…

Tarlada ırgat, sırtta yanık, acı alın teri…

Baharda çiçek, düşen yaprak…

Arıda polen, balda böcek…

Küçün inde is… kapkara his…

donuk kar, acı soğuk…

Aşan gün, bitimsiz üzgün…

Hamsin, uzun zemheri, kardelen, düşen cemre, koca karı ayazı, açan gelincik, nisan yağmurları…

Yine de umut – ki acılar varsılı…

Doğan bebek…

İşte bayram!

Biri Çağan, biri Eren..

YORUM YAP