Memlekette ekonomik sıkıntı yaşanınca haliyle herkes tedirgin oluyor. Şu dolar meselesi 7’den 77’ye herkesin canını acıtmaya başladı.
Mutfak masrafları iki katına çıktı. Çarşı-Pazar alışverişi azaldı. İş dünyası yeni yatırımlar, yeni çalışmalar için beklemeye koyuldu.
Aklınıza gelen ne varsa zamlandı.
Bir de kriz ve dolar bahanesiyle zam yapan işgüzarlar türedi…
Zaten işsizlikle uğraşırken üstüne gelen bu buhran hiç iyi olmadı.
Türkiye’deki işsizlik artışının en önemli nedenlerinden biri devletin neredeyse her alanda özelleştirmeye gitmesidir. Ekonomik sorunlar ilk önce devletin elindeki kurumların birer birer elden çıkmasına neden oluyor. Tabi bu işler yapılırken neden ince elenip sık dokunmuyor anlamak mümkün değil!
İşte size Giresun Aksu Selüloz ve Kağıt Fabrikaları (SEKA) örneği…
1970 yılında 32 milyon dolar harcanarak 780 dönüm arazi üzerine kurulan SEKA’nın hazin bir öyküsü var. Nereden çıktı demeyin! Çünkü; dolar artışı ve ithalat nedeniyle bugünlerde başta gazeteler ve matbaalar olmak üzere kâğıt kullanıcıları çok zor günler geçiriyor. Türkiye genelinde yayın yapan bazı gazete ve dergilerin de ekonomik sorunlar nedeniyle geçtiğimiz yıllarda ve 2018 yılı içerisinde yayın hayatlarına son verdiğini anımsarsınız.
Giresun SEKA, 2003 yılında bir firmaya 5 milyon liraya satılmış. Fabrikayı çalıştırma garantisine rağmen firma bir süre sonra fabrikayı kapatmış. 1500 kişi de doğal olarak işsiz kalmış. Gelin görün ki; satın alan firma 2010 yılında SEKA’nın sadece makinelerinden 11 milyon lira kazanmış. Hurdaya sattığı makinelerden 11 milyon lira gelir elde etmiş.
Bitmedi!
Firma, SEKA’nın arazisini de satmış. Kaç paraya biliyor musunuz?
Hemen söyleyeyim. Sıkı durun! 68 milyon liraya! Dile kolay 68 milyon lira…
68’le 11’i toplarsanız 79 eder. Giresun SEKA’nın makine-teçhizat ve arazi değerinin toplamı 79 milyon lira… Ne hikmetse bir firmaya 5 milyon liraya satılıyor.
74 milyon liralık zararın üzerine kâğıt fabrikamızı kaybettiğimiz yetmiyor bir de kâğıt ithalatına başlıyoruz.
Türkiye, –bildiğiniz- kâğıt ithalatı nedeniyle dışarıya çok büyük döviz akıtıyor.
Bugünlerde başta gazeteler ve matbaalar olmak üzere kâğıt kullanıcıları ithal ürünleri yüksek fiyatlardan almak zorunda kalıyor. Cumhuriyet Gazetesi’nin bir verisine göre 2017’de tonu 750 Avro olan kâğıt 900 Avro’ya çıktı. 2018 yılı başından bu yana ithal kâğıt 5’te 3 azaldı. Yayıncı maliyeti yüzde 60 arttı. Çoğu dergi yayına ara verirken pek çok gazete de zamlandı.
1936 yılında Türkiye’de kâğıt sanayinde yatırım ve planlamalar yapmak üzere kurulan SEKA, 1998 yılında özelleştirme kapsamına alınıp anonim şirkete dönüştürülmüş. SEKA’nın kurduğu İzmit Kağıt Fabrikası ve Balıkesir Kağıt Fabrikası da Giresun örneğine benzer olumsuzluklara gebe kalmış. İzmit’teki SEKA, ‘Sekapark’ adıyla kâğıt müzesi olmuş. Balıkesir’deki fabrikada yaşanan büyük zarar sonrası kapılara kilit vurulmuş. 2018 yılında yeniden açılacağı söylenmiş ama ortada açılan bir fabrika yok…
SEKA’nın kurduğu 3 kağıt fabrikasının hazin sonu bugün yaşanan ve gazete-kitap basılamaz duruma gelinen krizin en önemli nedenidir.
Atatürk, ‘Her fabrika bir kaledir’ demiş ya!
Vallahi boşuna dememiş.