
M.ÖMER ÜNEY – omeruney01@gmail.com
Cumartesi günü 5 Ocak Stadı’nda istekli ve arzulu bir Adanaspor izledik. Ligin 13 haftasında sadece 6 puan toplayabilen Adanaspor, Krunoslav Jurcic’in nihayet takımdan ayrılmasından sonra yüz güldürmeye başladı.
Takımın medarı iftiharı Eyüp Arın, görevi devraldı. Kaplan’da kimler geldi kimler geçti. Hiçbir yere gitmeyen tek adam var. Gazetecinin birinin sorusuna verdiği cevap gibi: “Ben hiçbir yere gitmedim ki yeniden takımın başına gelmiş olayım.”
Çok anlamlı bir söz bu… Evet Eyüp Arın, gemiyi en son değil hiç terk etmeyen kişi…
Bu sezon göreve geldiği ilk Trabzonspor karşılaşması talihsizdi. Kaplan, Arın’lı maçta haksız verilen penaltı ve sonrasında gelen kırmızı kart nedeniyle 4-1 mağlup oldu.
Sonraki maçta 10 hafta süren galibiyet hasretine son verme zamanı gelmişti.
Nitekim öyle de oldu… Kayseri galibiyeti Turuncu-Beyazlı camiaya nefes aldırdı. Hem de derin bir nefes…
Ve…
24 Aralık Cumartesi günü…
Rakip bu kez yenilmezlik ünvanını sürdüren Başakşehir oldu. Maçı izleyenler Hamdi Şölen’in dediği gibi kimin lider kimin ligin son sıralarında gezinen bir takım olduğunu anlayamadı. Hatta öyle ki; bazı anlar liderin Turuncu takım olduğunu söylemek hiç de güç değildi…
İlk golü ağlarında görmesine rağmen dirençli bir takım görüntüsü veren Adanaspor, -Başakşehir’in iptal edilen golü hariç- son saniyelere kadar galibiyeti isteyen taraf oldu.
Son iki maçta aldığı 4 puanla lig için umut tazeledi.
Bu puanlarda helalinden Eyüp Arın’a yazıldı…
Şimdi soruyorum…
13 haftada 6 puan bir hocaya gösterilen tahammül, 3 haftada 4 puan alabilen bir teknik direktöre yapılan vefasızlık…
Adanaspor gibi süper lig takımında sırf Fatih Terim’in yardımcısı diye daha önce çok da bilmediğimiz bir ismin teknik direktör yapılması ne kadar doğru?
Üstelik milli takımdaki yardımcılığıyla birlikte Kaplan’da teknik direktörlük yapacak.
Sanırsınız ki Fatih Terim geldi takımın başına…
Eyüp Arın’ın neyi eksik!