Ankara Escortları

DOLAR32,2234% -0.11
EURO34,9331% 0.17
STERLIN40,5695% 0.07
FRANG35,6297% -0.07
ALTIN2.444,47% 0,49
BITCOIN60.929,860.057

DİJİTAL DÜNYA VE ÇUKUROVA

Yayınlanma Tarihi :
DİJİTAL DÜNYA VE ÇUKUROVA

Dünyayı kasıp kavuran Covid-19, hayatımızda çok önemli değişiklikler yapmamıza neden oldu. Literatüre yeni kavramlar girerken insanlığın yörüngesi de hızlı bir şekilde dijital dünyaya doğru kaymaya başladı. Öyle ki; yeni arkadaşlar edinmek isteyenler bile sanal yollardan iso-mate adı verilen yeni karantina flörtü aramaya başladı. Bununla birlikte pandemiyle ortaya çıkan diğer bir unsur da kafa karışıklığı oldu. Bilgi kirliliğinin pik yaptığı dönemde bu kirliliğe de ‘infodemi salgını’ adı verildi.

Uzun yıllar daha salgının derin izlerini taşıyacak gibiyiz…
Sağlığımızı öncelememiz gerektiği açık ancak bir de ekonomik boyut öne çıkıyor.
Temaslı alışverişler yerini sanal marketlere bırakırken kısıtlı yaşamlar yeni alternatifler bulma gerekliliğini de doğurdu.
Gelişmiş ülkeler incelendiğinde rekabet argümanlarının hızlı bir dönüşüme sahne olduğu açıkça görülecektir. Bu süreçte milyonlarına milyon katan, servetlerini katlayan şirketlere ya da kişilere rastlıyoruz. Dijital dönüşüme adapte olanlar sağlıkla birlikte ekonomik krizin boy gösterdiği buhranlı zamanlarda üstün teknolojiyle bunu başarıyor elbette…

Şimdi dönüp bölgemize bakalım…
Dünyanın en önemli 3 ovasından biri olan Çukurova’da yaşıyoruz. Tarım ve sanayi kültürüyle yoğrulmuş Çukurova’da bu dönemde hangi önemli gelişmelere tanıklık ediyoruz? Bilgimizi, birikimimizi, insan gücümüzü, altyapımızı, tarım topraklarımızı değerlendirerek dünya ile rekabet edebiliyor muyuz?
Cevabı hepimiz biliyoruz. Umutsuzluk aşılama niyetimiz yok tabii ki…
Şunu söylemeye çalışıyoruz; daha fazla geç kalmayalım!
Gıdanın birinci öncelik olduğunu vurgulamamıza gerek var mı? Gıdanın ve üretimin ana vatanında yaşadığımızı anlatmamızın bir önemi var mı? Yok!
O halde bugünden tezi yok tarım ve tarıma dayalı sanayiye ağırlık vermek, katma değeri yüksek ürünlerle dünya piyasalarındaki yerimizi almak zorundayız.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Yatırımları yüksek katma değerli alanlara kaydırmak zorundayız. Geçiş sürecinde dijital dünyaya doğru bir yol haritası çıkarmazsak her yıl olduğu gibi domatesi, portakalı, mandalinayı, limonu, greyfurtu nasıl ihraç edebileceğimizi düşünmekten öteye geçemeyiz. Pestisitti, kalıntıydı, ilaçtı, aromaydı derken yine yaya kalırız. Bir adım öteye gidemeyiz.
Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay… Çukurova’yı oluşturan bu illerimiz tarımın da sanayinin de tarihin de turizmin de önemli unsurlarını bünyesinde barındırıyor.

ADSİAD ve ÇUKUROVA SİFED Başkanı Süleyman Sönmez’in dediği gibi bu bölge enerjinin geçiş noktası olarak dünyanın enerji havzası olma yolunda hızla ilerliyor ve tıkanan Marmara Bölgesi’nin tek alternatifi konumunda…
Tüm bu özellikleri bir de eğitim ve dijital atılımla birleştirebilirsek, inovatif pazarlama tekniklerini de eklersek dünyaya meydan okuyabilecek bir konuma ulaşmaz mıyız?
Böylelikle üretim ve istihdamda da istediğimizi elde etmiş olmaz mıyız?

Kim ne derse desin!
Herkes ama herkes üzerine düşen görevi yerine getirirse anlatmaya çalıştıklarım hayâl değil…
Benden söylemesi…
İyi haftalar olsun…

 

YORUM YAP