Belki tartışılmadı yahut biz kaçırdık ama geçtiğimiz günlerde Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, belediye bürokratları ve geçen dönem meclis üyelerinin de bulunduğu 55 kişinin yargılanmasına devam edildi. Bu dava Aytaç Durak’ın eşine ait 11 bin 260 metrekare arsaya özel imar düzenlemesi yapılarak değerinin 44 kat artırıldığı iddiası ile açılmıştı. Yargılama sırasında bilirkişi raporlarının bazıları Durak lehine sanırız biri de aleyhineydi.
Hepsi aynı şeyi söyledi
Son yapılan duruşmaya sanıklardan Aytaç Durak, Ahmet Zenbilci, Ömer Topçu ve Mustafa Tuncel gibi isimler katılmadı. Hasan Gülşen ve Şaban İş gibi isimlerin hazır bulunduğu duruşma, tanıkların dinlenmesi ve gelmeyen sanıkların savunma yapması için ertelendi. Bundan ziyade davanın duruşmasına katılan sanıkların ve avukatlarının yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Mahkemeye katılan 20 sanık ve çok sayıda avukatın hepsi, “Suçlamayı kabul etmiyorum ancak suçum sabit görüldüğü takdirde hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ederim” diye savunma yaptı.
‘Siyasi dava’ vurgusu yaptı
Duruşmaya gelmeyen Aytaç Durak ile Hasan Gülşen’in avukatlarından Nejat Özkuyumcu da aynı içerikli savunma yaptı. Durak’ın diğer avukatı Metin Tolay ise, “Bu bir siyasi davadır. Belediyeler Birliği Başkanı olan müvekkilimin bu görevden uzaklaştırılması için siyaseten uydurulmuş bir davadır” diye savunma yapsa da sonun da o da, “Müvekkilimin öncelikle beraatine aksi kanaat söz konusu ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını isteriz” dedi. Evlere şenlik savunmalar işte tam da böyleydi.
Bu ifade ve savunmalar bile, yönetim kademesinde bulunan insanların ne durumda olduklarını göstermeye yetmez mi?