DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

BU DİYANET HANGİ ÜLKENİN DİYANETİDİR?-B.Sıtkı Özer yazdı

Yayınlanma Tarihi :
BU DİYANET HANGİ ÜLKENİN DİYANETİDİR?-B.Sıtkı Özer yazdı

BU DİYANET HANGİ ÜLKENİN DİYANETİDİR?

HEM YERLİ HEM DE MİLLİ DEĞİLDİR…

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KAPATILMALIDIR…

“CUMA HUTBESİ” konusunu Beldiye Meclis üyeliğim dönemiimde, Adana Büyükşehir Belediye Meclisinde de dile getirmiş ve sormuştum; siz hangi ülkenin DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞISINIZ?

Ulusal tarihimizin çok önemli günleri yıllardır ve özellikle AKP İKTİDARLARI döneminde “CUMA HUTBELERİNDE” görmezlikten gelinmektedir.

İşte önemli günler ve hutbe konuları. Ara ki tarihimizden izler bulasınız…

18 Mart 2016 TARİHLİ HUTBE: “ÇANAKKALE VE BİRLİK RUHU”

Çanakkale Savaşlarının seyrini değiştiren MUSTAFA KEMAL’in adı dahi geçmiyor.

Çünkü bu yobaz kafalara göre Çanakkale’de gökten saf saf inen melekler savaşmış.

Ne yazık ki o meleklerin, emperyalistlerin pas pas gibi çiğnediği,oluk oluk müslüman kanının aktığı Ortadoğu coğrafyasında izlerine bugüne kadar hiç raslanmadı.

22 NİSAN 2016 TARİHLİ HUTBE: “TEVHİD VE VAHDETİN ÖNCÜSÜ MÜMİNLER.”

Birgün sonrası 23 Nisan TBMM’nin açılışı. Diyanetin gündeminde böyle bir tarih yok.

20 MAYIS 2016 TARİHLİ HUTBE: “MAHREMİYETİ YİTİRMEK MAHRUMİYETTİR.”

Birgün öncesi 19 Mayıs Ulusal Kurtuluş Savaşının ilk adımının atıldığı tarih. Bu konuyla tek bir kelime yok.

26 AĞUSTOS 2016 TARİHLİ HUTBE: “HAYAT VEREN DİN İSLAM.”

26 Ağustos Büyük Taarruzun başlangıcı ve BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI bu konuyla ilgili tek kelime araki bulasın…

28 EKİM 2016 TARİHLİ HUTBE: “DİN-İ MÜBİN-İ İSLAM”

Birgün sonrası 29 Ekim Cumhuriyetin ilan tarihi. Cumhuriyet Diyanetin gündeminde bile yok. 

11 KASIM 2016 TARİHLİ HUTBE: “KELİME-İ ŞEHÂDET”

Birgün öncesi bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm  yıldönümü. Bununla ilgili yine tek kelime yok.. 

Ey nankör gafiller sizler Sevrcilerin torunları mısınız?

Yoksa MUSTAFA KEMAL’in Anadolu topraklarına gömdüğü emperyalistlerin son kalıntıları mısınız?

Susmadıysa ezanlar, inmediyse bayraklar; o bir avuç kahramanların sayesindedir.

Kendi tarihinden uzaklaşmış ve görmemezlikten gelen DİYANET milli ve yerli olabilir mi?

Burdan haykırarak soruyorum siz hangi ülkenin DİYANET’isiniz?

Bu yapısıyla Diyanet İşleri laik demokratik Türkiye Cumhuriyetine ve yurttaşlarımıza hizmet veremez. Islah edilmesi de artık olanaksızdır.

Diyanet kapatılmalıdır!..

Diyanet yeni bir yapılanma ile ulusumuzun her türden inanç yaklaşımına hizmet verebilecek  bir kurum halinde örgütlenmelidir.

Diyanet işleri Başkanlığı 2017-2021 stratejik planında  tespit edilenler,bu kurumun çöküş içerisinde olduğunu gösteriyor: “Dine yönelik ilgi artıyor ancak ahlaki değerlerdeki aşınma da yaygınlaşıyor. Personelde kurumsal aidiyet duygusu zayıf. İrşat dili zayıf. Kayırma yapıldığı algısı personelde yok edilemiyor. Personelin eğitim durumuna göre istihdamı yapılmıyor. Yetişmiş kalifiye personelin başka kurumlara geçişi devam ediyor.”

Devamında şu görüşlere yer veriliyor: “İlahıyat ve imam-hatip lisesi mezunu sayısı kontrolsüz.

Mezunların nitelik sorunu bulunuyor. İslamofobi ve olumsuz İslam algısı yaygınlaştırılıyor. Kurum üzerinde siyasi etki bulunuyor.

Dernek ve vakıflar kontrolsüz şekilde cami ve Kur-an kursu inşa ediyor.

Hurafe ve batıl inanışlar yaygınlaşıyor. İnsana ve evrene dair yeni bilgiler ortaya çıkıyor.

Din, terör ve şiddet içeren yapılanmalarla ilişkilendiriliyor.”

Her yıl devlet bütçesinden aslan payını alan Diyanet İşleri Başkanlığı yaşanan bu olumsuzluklar karşısında ne yapıyor? Sadece rapor hazırlamakla yetiniyor.

Cami sayısı artıyor; ahlak çöküyor, rüşvet ve talan yaygınlaşıyor, devlet soyuluyor.

Ve… Tüm  bu ahlaksızlıklara göz yuman yeni bir din yaratılıyor.

Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün bir tespiti vardı:” Hz Peygamber’in elbisesini, sakalını din yaptık. Ama ahlakını din yapamadık. Hz Peygamber, kamu malını talan edenlerin cenazelerine gitmezdi.”

İslam dinine en büyük zararı; dinci geçinen, din üzerinden siyaset ve ticaret yapanlar vermektedir. 

AKP’nin reklam,tanıtım ve destek birimine dönüştürülen; DİYANET’te tüm bu yaşananlara seyirci kalmaktadır.

Sonuç olarak…

Çıplak ayaklarıyla okula giden, karınları doymayan çocukların bulunduğu ülkemizde; zırhlı makam araçlarına binip,lüks müftülük binalarında ahkam kesenler, DİYANET’i tüketmişlerdir…

bekirsitkiozerBEKİR SITKI ÖZER – 17.2.2017 / ADANA

YORUM YAP