DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

“BÖRKLÜCE’DEN-GEZİYE ANADOLU”

Yayınlanma Tarihi :
“BÖRKLÜCE’DEN-GEZİYE ANADOLU”

kemalderinTÜYAP tarafından Adana’da bu yıl 8’ncisi düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı’nda “Börklüce’den-Geziye Anadolu”  söyleşi gerçekleştirildi.

Akdeniz Salonu’ndaki, Moderatörlüğünü Seyhan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler  Müdürü Güven Boğa’nın yaptığı “Börklüce’den-Geziye Anadolu”  söyleşiye Börklüce Mustafa hakkında belgesel çalışması devam eden Yazar Aydın Çubukçu ve “Kalplerin Işığı Börklüce Mustafa” kitabının yazarı Av. Kemal Derin’in konuşmacı olarak katıldı.

Börklüce Mustafa’nın inanç kimliğine dikkat çeken Av. Kemal Derin, on binleri yürütmesinde onun bir diğer ismi olan Dede Sultan olmasının etkili olduğunu söyledi. Türkmen Bektaşi halk önderi olan Börklüce’nin bugüne kadar inanç kimliğinden yok sayılarak değerlendirildiğini ifade eden Derin, Börklüce’nin hiçbir zaman bir inancı diğerinin üzerinde görmediğini belirterek “Bu onun başarısıydı. Dillerin insanlara çizdiği sınırların izafi olduğunu söylüyordu” dedi.

kemalderin2Börklüce ile ilgili temel bilgilerin Bizanslı tarihçi Dukas’a dayandığını aktaran Derin, Dukas’ın söylemlerinin aksine Börklüce’nin “adi bir Türk köylüsü” değil, eğitimli, okuma yazma bilen, Tasvirü’l Kulub isimli bir esere, askeri bilgiye sahip bir fikir adamı olduğunu söyledi.

“Yârin yanağından gayrı” sözünün Börklüce’ye ait olduğunu dile getiren Derin, “Tarım aletlerinin, üretim araçlarının ortaklaştırılmasından yanadır. Modern anlamda bir tanım yapacaksak o günün sosyalist düşüncesine sahiptir” diyerek şöyle konuştu:

“Börklüce Mustafa Ortaklar devletinde 3 yıl boyunca kurduğu komünü yaşattı. Sofi kısra İran’da hükümdarlara verilen isimdi. O da gönüllerin hükümdarıydı.  O hiçbir zaman bir inancı diğerinden üstün görmedi. Tüm inançları eşit gördü. Ayrım yapılırsa bizden değildir dedi. O yüzden Börklüce’nin bağlıları arasında Rum gemide Hıristiyanlar, esnaf Yahudiler, Müslümanlar ve Kızılbaşlar vardı. Bu onun başarısıydı. Dillerin insanlara çizdiği sınırların izafi olduğunu söylüyordu.

Börklüce Şeyh Bedrettin kadar etkili bir fikir adamıdır. Şeyh Bedrettin’in ketudalığını yapmıştır. Yarin yanağından gayrı sözü Börklüceye aittir. Tarım aletlerinin, üretim araçlarının ortaklaştırılmasından yanadır. Modern anlamda bir tarım yapacaksak o günün sosyalist düşüncesine sahiptir. Bu şeyh Bedrettin de yoktur.”

 

BÖRKLÜCE ANADOLU’NUN BÜYÜK DEVRİMCİSİ

Gezi’de kendini bir karakter olarak gösteren ayrımsız kardeşlik duygusunun dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir tarihte hak ve özgürlükler için ayağa kalkan halkların ortak değerleri olduğunu söyleyen Yazar Aydın Çubukçu, “Anadolu’nun büyük devrimcisinin ayak izlerini bugün de hissetmememiz için bir sebep yok” dedi.

Gezi’nin yalnızca bugünün bir olayı olmadığını belirten Çubukçu,  “Ona Anadolu’nun büyük birikiminin izlerini üzerinde taşıyan bir olay olarak bakmak lazım. Hangi dinden hangi ırktan milliyetten olursa olsun birlikte mücadele etmesine yol açan özellikleri tıpkı Börklüce’nin söyledikleri gibi bir tablo çıkartıyor karşımıza” dedi.

Grevlerde de bunun örneklerinin görüldüğünü ifade eden Çubukçu, “Grevlerde kadın ve erkeklerin eşitlendiğini, farklı iş kolundan işçilerin bir birleri için mücadele ettiğinin örneklerinin görüldüğünü söyledi. “İster Brezilya’da olsunlar, ister Ortadoğu’da, ister 14’üncü yüzyılda, ister 21’nci yüzyılda.  Mücadelenin insanlar arasındaki farklılıkları” sildiğini dile getiren Çubukçu, Börklüce ve onun kişiliğinde ortaya çıkmış olan bu büyük halk ayaklanışının Gezi’de bir kez daha karşımıza çıktığını kaydetti. Osmanlı tarihçilerinin Börklüce’yi karalama amaçlı malların ortaklığını işaret ettiğini de belirten Çubukçu, “Üretim araçları, toprak, tarım aletlerinin ortak kullanımını öngörüyor” dedi.

“Eşitlik, özgürlük ve kardeşliğin” mücadele edenlerin ortak sloganı haline geldiğinin altını çizen Çubukçu,  şöyle konuştu:

“Üç beş ağaç için mücadele ettiğimizde bile aklımıza bu kavramlar geliyor. Onlar olmadan bir tek taşı savunamayacağımızı düşünüyorsak bu tarihin sürekliliğine işaret eden, insanların ortak özlemlerinin zaman ve mekandan bağımsız olarak insanı insan yapan değerler halinde etkili olduğunu gösteren bir örnektir”

Börklüce’nin de 600 yıl önce bitmiş bir olay değil, kendini başka şekiller altında gösterirken toplumun en derin hücrelerine nüfuz etmiş duygularının ifadesi olarak Gezi’de kendisini gösterdiğini söyledi.

YORUM YAP