
VURAL KÖSE
Bir zamanlar “beyaz altın” diyarı olarak bilinen Çukurova’da yanlış teşvik ve tarım politikaları nedeniyle pamuk üretimi neredeyse bitme noktasına geldi.
Bereket fışkıran toprakları işleyen üretici yıllar boyunca kan ağladı.
Pamuk yerine daha çok teşvik verilen ürünlere yönelen üretici yine de umduğunu bulamadı.
Emek yoğun bir ürün olan pamuktan girdi maliyetleri nedeniyle para kazanamayan üretici, mısır, buğday gibi ürünlere yöneldi.
Stratejik bir ürün olan ve yaşamın hemen her alanında kullanılan pamuğu ülke olarak ithal etmek zorunda kaldık.
Üreticilerin ve üretici örgütlerinin yıllardır süregelen feryatları ise bugüne kadar karşılığını bulamadı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin Adana’daki sözleri ise hem üreticileri hem de Çukurova’da yaşayan herkesi heyecanlandırdı.
Pamuk üretiminin yerine mısırı teşvik ederek yanlış yaptıklarının altını çizen Bakan Zeybekçi, yanlış sonuçlar doğuran bir teşvik yasasının uygulandığını söyledi.
Yasada sürekli olarak düzeltmeler yaptıklarını anlatan Zeybekçi, ülkenin 4,5 milyon ton mısır üreterek mısır ithalatçısı olmaktan çıktığını ancak pamukta 800-900 bin ton ithalatçısı haline gelindiğini kaydetti.
Pamuğa verilen priminin ve desteğin az olduğunu kabul eden Zeybekçi, desteğin en az 90 kuruş olması gerektiğini vurgulayıp bu yönde mücadele ettiğini belirtti.
Pamuğun stratejik bir ürün olduğunun altını çizen Bakan Zeybekçi, “Pamuğa destek verilmesi sürdürülebilir bir şekilde garanti altına alınması gerekir” diyerek önemli bir mesaj vermiş oldu.
Bakan Zeybekçi Adana’da, beyaz altın pamuğun başkentinde bir umut ışığı yaktı.
Önemli yapılan hatalardan dönülmesi, pamuğa hak ettiği değerin ve desteğin verilmesi.
Türkiye, kendi pamuğunu üretebilecek kapasiteye sahip bir ülke.
Uluslar arası dayatmalara karşı durmak ve ithalat yerine üretime destek vermek.