Ankara Escortları

DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN66.670,00-0.403

‘AYAĞA KALKIYORUZ’-Ömer Üney yazdı

Yayınlanma Tarihi :
‘AYAĞA KALKIYORUZ’-Ömer Üney yazdı

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine binlerce insan katıldı.

Kadına yönelik şiddet ve katliamın üzüntüsünün yaşandığı 1857 yılından günümüze gelindiğinde bakış açısı ve fikirlerin çok da değişmediğini gözlemlemek acıları perçinliyor. Kadına yönelik baskı, şiddet, cinayet ve tacizlerin azalması yerine her geçen yıl artması insanlığı derinden yaralıyor.
1857 yılında yaşanan ve dünyayı etkileyen New York olayı, 8 Mart’ların bir kutlama günü değil, kadının eşitlik, mücadele ve emeğe dayalı haykırış ve bir serzeniş günü olduğunu gösteriyor.
Ötekileştirme ve sindirme duygularıyla kadına şiddet uygulayan, taciz eden, ne yazık ki kadını hunharca öldürebilen bir anlayışın hakim olduğu ülkemizde, çocuklarımızın geleceğinden endişe duyuyoruz.
1857 yılında meydana gelen insafsızlık gibi hafızalardaki tazeliğini koruyan Özgecan olayı birleştirildiğinde 8 Mart’ların tam anlamıyla bir dayanışma ve kadına şiddete karşı dik duruş sergilenecek bir gün olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Her gün yeni bir kadın cinayetiyle sarsıldığımız ülkemizde yasa yapıcıların, uygulanabilir  yeni yöntemler geliştirerek insanlık dışı olayların önüne geçmesi kaçınılmaz görünüyor.
Özgecanların yokluğu yüreklerimizi dağlarken, neredeyse her yeni güne yeni bir trajediyle uyanırken 8 Mart’ı bir ‘kutlama günü’ olarak değerlendirmemiz beklenemez.
Kadına yönelik şiddeti görmezden gelmiyoruz.
Şiddete, tacize, tecavüze ve kadın cinayetlerine karşı ayağa kalkıyoruz.
BİR İŞE YARAMAYA ÇALIŞIN!
Fildişi Sahili’ndeki kakao işçilerinin hayatları boyunca hiç çikolata yememiş olduğu aklınıza gelir miydi? Çikolatayı ilk kez deneyen kakao işçilerinin tepkileri videoya alınmış. Dünyanın adaletini bir kez daha sorgulatan görüntüler gerçekten şaşırtıcı. İşçiler için kakao çekirdekleri, yaşamlarını sürdürebilmenin tek yolu. Trajedi ise, yıllardır yetiştirdikleri kakao çekirdeklerinin ne üretiminde kullanıldığını, neye dönüştüğünü bile bilmiyor olmaları. Çikolatadan bir parça koparıp, tadına baktıklarında yüzlerindeki ifade her şeyi anlatıyor. ‘Meğer beyaz adamlar bu yüzden bu kadar sağlıklıymış’ diyor işçilerden birisi…
Fildişi Sahili’ndeki kakao işçilerini göz önüne getirin.
Yaptığınız işin kime, ne faydası olduğunu bir düşünün!
Hiçbir iş yapamıyorsanız silkelenin ve kendinize gelin…
Bir işe yaramaya çalışın!

omerSATIR ARASI
M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com

YORUM YAP