Bal arıları çevrenin devamına, çocuklarımızın temiz ve güvenilir ortamlarda yaşam sürebilmesine olanak tanıyor. Tüm dünya ülkeleri bal arılarının yanı sıra tarımda topraksız üretime geçilebilmesini sağlayan bombus arılarına büyük önem veriyor.
Adana’da da bombus arıları sayesinde topraksız serada domates üretimi gerçekleştiren bir girişimci kadın olduğunu biliyoruz. Hatırlanacağı üzere Adanalı Sezi Dağdemir, geçtiğimiz günlerde arılarla ürettiği domatesleri için hasat günü de düzenlemişti. Çok zor ve alışılmışın dışında bir girişime imza atan sayın Dağdemir’in bu önemli çalışmasının er ya da geç Çukurova ve Türkiye için önemi kavranacaktır.
Dünya nüfusu hızla artıyor. Türkiye’de de durum aynı. 80 milyon insanı geçeceğimiz varsayıldığında bitkisel ve hayvansal üretimin ne denli hayati öneme haiz olacağını izaha bile gerek yok. Üretimin ve çevrenin korunmasında arılara düşen büyük görev var ve bu arıları hayatta tutmak da biz insan oğlunun görevi.
Bakınız, baharın gelmesiyle birlikte artan tarımsal faaliyetler arı ölümlerini artırdı. Daha iki gün önce Yumurtalık ilçesinde kovanlardaki binlerce arı telef oldu. Arıların kesin ölüm nedeni bilinmiyor ancak alınacak önlemlerle bu ölümlerin önüne geçileceği biliniyor. Tarım İl Müdürlüğü uzmanları konuyu detaylarıyla araştırıyor. Umarım kısa süre içerisinde sonuca ulaşılır. Çukurova ile birlikte Tunceli, Hatay ve Adıyaman’da da benzer arı ölümleri gerçekleşti.
Arıcılar bölgemizdeki mısır, ayçiçeği, karpuz ve patates ekimi nedeniyle tarımsal ilaç kullanıldığını, bilinçsiz kullanımın arılarının ölümüne yol açtığını savunuyor. Şayet durum buysa çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Mısır da gerek, ayçiçeği de karpuz ve patates de… Hepsinin üretimine ihtiyacımız var. Elbette arıların yaşaması ve bal üretimi de hayati önem taşıyor.
Tüm bu gerekçelerle arıcılar ve tarımsal üretim yapan çiftçiler tez elden bir araya gelmeli ve alınacak önlemler konusunda hemfikir olmalıdır.
Uzmanların üzerinde durduğu önemli bir konu var. Bal arılarının korunmasında arıcılarla birlikte bitki üreticilerine de görevler düşüyor. Bu anlamda, arılarla çiçekler arasında milyonlarca yıldan beri var olan karşılıklı yarar ilişkisine dayanan işbirliği, bitki üreticisi ile arıcı arasında da sağlanmalıdır.
Tarım İl Müdürlüğü de analiz sonuçlarını bir an önce kamuoyuna açıklamalıdır.
Aksi halde arıların ölümü çevrenin, doğanın, tarımın ve en sonunda insanlığın sonu demektir!