Ben;
Kulağımla duyar,
gözlerimle görür,
ellerimle dokunursam, inanırım…
Aklım ister.
Yüreğim sever.
İnancım besler,
İzin veririm başlar.
Zamanım kaybolabilir,
ritmim uymazsa, zaten benim değildir…
Doğruysa huzur, keyif, mutluluk…
Eğriyse tecrübe.
Dünün izleriyle buradayız.
İzlerimiz ince birer sızı.
Bugünden, yarına şık bir hazırlık var.
Boyama değil.
Rengarenk
Hep canlı.
Hep ışıl ışıl.
Enerjimiz ortada.
Kabiliyetler yarın güzel şeyleri yaşatmaya elverişli.
Haddimiz değil, kimseye öğretemeyebiliriz.
Lakin mütevazı olmaya gerek yok. Yeniden birşeyler yapma konusunda sorunumuz da yok.
Dün sana, bugün bana, yarın kime kısmet kim bile?
Ters yönün, kaza sebebin.
Çamura saplanmak, zaman kaybın.
Yoğun trafik, sıkıntı,
Alternatif yolun karanlık, belirsiz, güvensiz.
Soracak insanların çok çok uzak,
Kaç vakitlik bir yolun var bilemeden yola devam ediyorsun.
Ama biliyorsun ki; garanti yok, dönüş yok, ihtimal çok, geleceğe yürüyorsun…
Yolunda olmayana takılma, yolundan eder…
Aklında olmayana zaman ayırma, kısmetinden eder…
Mucizeyi bekleme, onun başka bir yerde meşguliyetleri var, sana milyonda bir uğrar.
Sen; koşul yarat, zemin hazırla.
Zira çoğu zaman, bugünün kötülüğü, yarının iyiliğine sebeptir.
O nedenle yenilmeyi asla kabul etme.
Sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı bir hafta olsun.
Saygılarımla…
Mümtaz YURDAER – 07.10.2024
