DOLAR42,5354% 0.07
EURO49,5729% -0.06
STERLIN56,7693% -0.04
FRANG52,9023% 0.03
ALTIN5.746,23% -0,12
BITCOIN89.305,89-3.474

SÖYLESEM TESİRİ YOK!

Yayınlanma Tarihi :
SÖYLESEM TESİRİ YOK!

omer-uney1omeruney01@gmail.com

Suriye’deki savaş bitmek bilmiyor. Kuşkusuz bu kapitalist savaştan en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. 3 milyondan fazla Suriyeliye kucak açan Türkiye, bu girişimiyle ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranıyor. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler sığınmacılara temkinli yaklaşırken Türkiye’nin sonuna kadar kapıları aralamasını salık veriyor. Bizimkiler de tavan yapan insani duygularının da etkisiyle ülkeyi, sığınmacı cennetine döndürüyor.

***
Ardı ardına gelen seçimlerin ve darbe girişiminin de etkisiyle bir türlü ekonomiye odaklanamayan Türkiye’de bu aralar istihdam ve yatırımsızlık sorunu yaşanıyor. Referandumdan sonra açıklama yapan ekonomi çevreleri, bir an önce ekonomide dışa açılmanın, yatırım ve kredi olanaklarının artmasının gerekliliğini de vurguluyor. Bu konuda geç kalınmaması gereğine de işaret ediliyor. Öte yandan Alman Die Welt Gazetesi, önümüzdeki hafta yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısının gündem maddeleri arasında Avrupa Birliği ile Türkiye arasında sürdürülen üyelik müzakerelerinin durdurulmasının da bulunduğunu iddia ediyor.

***
Tüm bu sorunlarla başa çıkılması gerekirken Suriyelilerin dertlerini de dert edinmiş durumdayız. Minik çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların savaşta hayatını kaybetmesi elbette ki kimsenin hoşuna gidecek bir durum değil. Keşke ülkemizin ekonomik durumu iyi, kişi başına düşen milli gelir AB ülkelerindeki gibi olsaydı! Tarımda, sanayide kendi kendimize yetebilen ülke konumuna erişebilseydik. İşsizlik sorunumuz olmasaydı, eğitim ve sağlık imkanlarımız son derece geniş ve gelişmiş olsaydı da kapılarımızı 72 milletten insanlara açabilseydik!
Ama gelin görün ki; durum böyle değil. Kendi insanımıza iş bulamazken ucuz iş gücü gerekçesiyle Suriyelileri bakkalımızda, manavımızda, kasabımızda çalıştırır olduk. Sağlıktan, eğitimden ücretsiz yararlanmalarını sağladık. Bizim çocuklarımız üniversite sınavına bir dakika geç kaldı diye bir yılının heba olmasına göz yumduk ama Suriyelilerin üniversitelere sınavsız girebilmelerinin önünü açtık. Açabildikleri kadar dükkan, işyeri açmalarını sağladık. Üstelik hiçbir vergiye ve mali yükümlülüğe tabi tutmadan!

***
Sokak aralarında, trafik ışıklarında yalınayak, üstü başı olmayan minik çocukların üç kuruş için araç camlarına yapışmasına, kış aylarında ısınabilmek için araçların egzozlarından çıkan yakıt dumanlarından medet ummalarını yaşadık.
Bakın; Suriyeliler Mersin’de donanımlı bir Tıp Merkezi işletmeye başlamışlar. Ne var ki bunda demeyin! Bu merkez kaçak! Evet yanlış duymadınız. Suriyeliler, Ocak ayından bu yana kaçak bir tıp merkezi işletmeye başlamış. Kadın doğumdan çocuk doktoruna kadar 4 branşta hizmet veren donanımlı bir tıp merkezi…
Suriye savaşı gerçekten yürekleri dağlıyor ama neyleyelim ki; Türkiye, bu yükü kaldıracak bir ülke konumunda değil…
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!

YORUM YAP