
SATIR ARASI – M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com
Kavurucu sıcaklar başladı. Birkaç günlük yağmurun ardından Adana’da sokaklar cayır cayır yanmaya başladı. Tabi kabuk tutan yaramız da kanamaya başladı.
Sulama kanallarından bahsediyorum.
Adana’yı çepeçevre sarmalayan sulama kanalları kente ayrı bir güzellik katıyor. Gerçi çarpık kentleşme ve trafik çıkmazı başta olmak üzere birçok nedenden dolayı Adana’yı ‘güzeller’ kategorisine koyamıyorum ya…
Neyse, konumuz sulama kanallarındaki boğulmalar…
Sıcaklar başlar başlamaz 3 canımızı daha yitirdik.
Kuzenler el ele ölüme giderken, küçük bir yavrumuz da suyun güzelliğini seyrederken akıntıya kapıldı.
Analar, babalar feryat figan…
Soruna çözüm bulamıyoruz bir türlü. Çözüm önerileri sıralanıyor ama hayata geçirmek mümkün olmuyor nedense!
Daha ne kadar seyirci kalınacak bu duruma bilmiyorum.
Ama isterseniz gelin rakamlara bir göz atalım:
Adana genelinde son 8 yılda göl, nehir, sulama kanallarında serinlemek için suya giren 228 kişi boğularak hayatını kaybetmiş. Bu sayı sadece serinlemek için girenlerin sayısı…
RAKAMLAR KORKUNÇ!
2008’de 21, 2009’da 23, 2010’da 21, 2011’de 27, 2012’de 32, 2013’te 34, 2014’te 40 kişi, 2015 yılında 27, 2016 yılının Haziran ayında da 3 kişi olmak üzere son 8 yılda 228 kişi boğularak hayatını kaybetmiş. Söz konusu 8 yıllık süreç içinde toplam 92 kişi de boğulmak üzereyken kurtarılmış. Daha önceki gün (Cumartesi günü) 6 yaşındaki Emine Gül, akılalmaz bir kazayla hayatını kaybetti. Demir korkuluklardan suyu seyreden küçük çocuk suya düştü ve akıntıya kapılarak gözden uzaklaştı.
Adana’daki boğulma olaylarının 2011 yılından itibaren sürekli arttığı gözleniyor. Bunda Suriyeli sığınmacı sayısının artması önemli bir etken olarak göze çarpıyor. Zira geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren iki kuzenin de Suriyeli olduğu biliniyor.
Evet rakamlar ve istatistikler böyle!
Yapılacaklar belli…
Uzmanlar, yetkililer, bilim insanları çözüm yolları sunuyor.
Uygulamaya geçecek olanlar daha neyi bekliyor?
