
SATIR ARASI – M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com
15 Temmuz gecesi yaşanan derin travma Türkiye’de yeni bir dönemi beraberinde getirdi. Darbe girişimi çok şükür ki; amacına ulaşmadı. Hatırlamak istemediğimiz o tarihten bu yana gecemiz gündüzümüz ‘darbe’ oldu. Akşamdan sabaha yeni gelişmeler, tutuklamalar, gözaltılar, vs. vs…
Darbe girişiminin püskürtülmesine sevindiğimiz kadar sonrasında yaşanan bazı olumsuzluklar nedeniyle çok ama çok üzüldüğümüz konular da oldu elbette… Türkiye’nin her yerinde gerçekleşen gözaltılar ve tutuklamaların haksızlığa meydan vermemesi gerektiğini en başından bu yana belirtiyoruz.
Belirtmeye de devam edeceğiz.
Üzüldüğümüz konuların başında elbette -mesleğimiz gereği- gazeteciler geliyor. Yurt genelinde 16 televizyon, 3 haber ajansı, 23 radyo, 45 gazete ve 15 dergi kapatıldı. Suçu, günahı olanlar elbette cezasını çeksin. Bu memleketin altına dinamit yerleştirmeye çalışanları kimse savunmamalı. Yargı önünde gereken cezaları alsınlar. Zaten tarih de bunları affetmez.
Bu konularda hemfikiriz ancak bazı konulara açıklık getirmek gerekiyor. Diğer memleketlerdeki basın mensupları -kendileriyle ilgili çok bilgim olmadığı için- kusura bakmazsa Adana özeline dönmek istiyorum.
Adana’da 3 gazete kapatıldı. Sahipleri 3 günlük gözaltı sürecinin ardından mahkeme tarafından çeşitli şartlarla tahliye edilen Adana Haber, Adana Medya ve Akdeniz Türk Gazeteleri’nin kapılarına kilit vuruldu. Gazete sahiplerinin işlerinin başına dönecekleri sanılırken Kanun Hükmünde Kararname ile gazeteleri kapatıldı. Kapanması yetmedi bu gazetelerde çalışan arkadaşlarımızın sarı basın kartları iptal edildi. Sarı basın kartını almak öyle kolay bir şey değil. Yıllarını gazeteciliğe vermiş usta isimler –ki bazıları ülkeyi ele geçirmek isteyenleri yerden yere vurmuştur- bir sabah kalktıklarında hem sarı basın kartsız hem de işsiz kaldı.
Şimdi olaya neresinden bakacağımızı şaşırmış durumdayız. Zaten kıt kanaat geçinen birçok arkadaşımız işinden oldu. Bazı arkadaşlarımız evdeki küçük çocuğuna süt alacak para bulamayacak.
OHAL’in daha çok hükümet için, ülkenin refahı için hayata geçirildiğini belirten yetkililere seslenmek gerekiyor. Lütfen ama lütfen hiçbir suçu günahı olmayan gazetecileri zor durumda bırakmayın. Ayrıca sadece soruşturma kapsamına giren gazetelerde çalıştıkları için hayatları alt-üst olan gazetecilerin işsizliğini önleyin.
Zaten Adana’da işsizlik almış başını gitmiş.
Sadece ve sadece halkın haber alma hakkını gözeten, olaylara bulaşmamış, evine üç kuruş para götürebilmek için gecesini gündüzüne katan basın mensuplarını bu çıkmazdan kurtarın.
Kurunun yanında yaşı da yakmayın!
