“…Yolda gözlerimin yaşardığını hatırlarım. Birdenbire demokrasiye ve ortanın solu hareketine verdiğimiz bütün emeklerin yok olacağı kaygısını duydum.” (Altan Öymen,”Ecevit 12 Mart sonrasını anlatıyor)
Bülent Ecevit,12 Mart müdahalesini; Adana’ya giderken öğrenen ve ilk karşı çıkanlardan biridir. Muhtıradan kısa bir süre sonra CHP Genel Sekterliğinden istifa eder.
Bu tavır ve dik duruş sonra ki yıllarda bir liderin doğmasına neden olur.
CHP arka arkaya yapılan genel ve yerel seçimlerinde 1.parti olur, “12 Mart muhtırası bana karşı verilmiştir” diyen Bülent Ecevit başbakan olur.
Siyaset uz görmeyi gerektirir. Uz görmeyen siyasetçiler,başkalarının arkasına takılıp giderler.
Sn.Kılıçdaroğlu darbenin yapıldığı gün,birgün sonra katılacağı toplantı için İstanbul’a geliyor. Uçaktan indiğinde askeri bir darbenin olduğunu öğreniyor. Atatürk Havaalanından tankların arasından geçerek,Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evine gidiyor. Ve gelişmeleri tv’lerden sizler,bizler gibi izliyor. İleri ki saatlerde kısa bir bildiriyle askeri darbeye karşı olduğu açıklamasını yapıyor.
Sn Kılıçdaroğlu ön almayı aklına dahi getirmiyor veya getirtmiyorlar. Sn.Kılıçdaroğlu’nun kırk kişilik danışma ordusunun böylesine önemli olayda, bir işe yaramadığı ortaya çıkıyor. Bu danışmanların bir bölümüde CHP’den maaş alıyor.
Sn Kılıçdaroğlu canlı yayın yapan tv’lere çıkıp; dün (19 Temmuz) TBMM’de CHP grubunda yaptığı konuşmada söylediklerini, düşüncelerini ve darbe karşıtlığını anlatmıyor. Ardından CHP İl Başkanlarını parti binalarını açmaya,kendisininde bir meydanda (Kartal,Bakırköy, Kadıköy ilçelerinde) halkla beraber olacağını söylemiyor..
Üstelik tüm bunları yapacağı saatlerde AKP kadrolarının hiç birisi ortada bile değil…
Yıllardır cemaatle elele verip Türkiye’yi batağa sürükleyen AKP, ileri ki saatlerde darbenin başarısız olacağını anlayınca, yandaşlarını meydanlara çıkarıyor. Camileri yine kendi amaçları doğrultusunda kullandırıp, demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayanların gövde gösterisine dönüştürülüyor. Bu olaydan bir kahramanlık destanı çıkarmayı hedefliyor. Ve başarılıda oluyor…
Dinci cemaat,dini referans alan hükümete karşı başlattığı darbe girişimi fiyaskoyla sonuçlanıyor.
Devleti,cumhuriyeti kuran,Ulusal Kurtuluş’un partisi CHP; askeri darbeyi Tv’lere gönderdiği kısa bir mesajla kınamakla yetiniyor…
Sn.Kılıçdaroğlu’nun bu çok önemli olayda bile, kitlere yön veremediği ve tavır alamadığı görülüyor.
CHP’nin yetersiz muhalefeti halk üzerinde hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.
Önümüzde çok zor bir süreç bizleri bekliyor. Cumhuriyetin bütün kazanımları ve değerleri tek tek yok edilecek…
Hızla tek adam yönetimine doğru yol alınacak, demokrasi lafta kalacak…
Bu muhalefet anlayışıyla AKP ile baş etmek olası değildir…
Sn Kılıçdaroğlu olmuyor.!
Olmuyor.!
Lütfen gereğini yapın.!
CHP’yi kurtaramadan, Türkiye’yi kurtaramayız…
Not: 24 Temmuz’da CHP İstanbul’da bir miting düzenleyecekmiş.Sadece şunu söyliyeyim:”geçti Bor’un pazarı,sür eşeği Niğde’ye.”
BEKİR SITKI ÖZER20 TEMMUZ / ADANA