CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında yapıldığı öne sürülen ses kayıtlarına dikkat çekti ve ‘montaj’ söylemine karşı TİB’i adres gösterdi. Güney Kore’de okuyan oğlu ile internet üzerinden konuştuğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdi sen benim oğlumla konuşmamı montaj yap bakalım. Ben oğluma ya da oğlum bana; ‘Babacığım 30 milyon Avromuz kaldı’ diyecek mi demeyecek mi? Bir sor bakalım” dedi.
SONER KAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında yapıldığı öne sürülen ses kayıtlarına dikkat çekti ve ‘montaj’ söylemine karşı TİB’i adres gösterdi.
Adana’nın Kozan ve Ceyhan ilçelerinde partisince düzenlenen mitinglere katılmak üzere kente gelen Kılıçdaroğlu, Adana Havalimanı’nda partililerce karşılandıktan sonra karayolu ile ilk durağı olan Kozan’a doğru yola çıktı. Kılıçdaroğlu, güzergahı üzerinde olan İmamoğlu ilçesini de ziyaret edip, burada vatandaşlarla selamlaştı, kısa bir konuşma yaptıktan sonra yola devam etti. Kozan’da Stadyum Meydanı’nda halka seslenen Kılıçdaroğlu, hükümete yüklendi.
‘BAŞBAKAN’ OLARAK GELECEĞİM
Partililerin; ‘Başbakan Kemal’ sloganları karşısında Kılıçdaroğlu, “Halka güveniyorum, size inanıyorum. Sizin için çalışacağım ve inşallah bir daha Kozan’a bu ülkenin başbakanı olarak geleceğim” yanıtını verdi. 17 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Şundan emin olmanızı istiyorum, CHP iktidarında banka genel müdürlerinin evlerindeki ayakkabı kutularından milyon dolarlar çıkmayacak. Bizim çocuklarımızın yatak odalarında para sayma makineleri ve milyonlarca dolar çıkmayacak” ifadesini kullandı.
HALKIN İKTİDARINA İHTİYAÇ VAR
CHP iktidarında alınteri ve emeğe değer vereceklerinin belirten Kılıçdaroğlu, herkesin mutlu ve huzurlu olmasını istedikleri gibi insanların huzur içinde sokağa çıkmasından yana olduklarını, herkesin iş güç sahibi olduğu gibi evinde de huzur, bereket ve mutluluğun olmasından yana olduklarını söyledi. Kozan’a ‘il’ olma sözünü de veren Kılıçdaroğlu, bunun için de bir siyasal iradeye ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “O siyasal iradeyi de biz temsil edeceğiz. Halkın iktidarına, CHP iktidarına bu ülkenin ihtiyacı var” diye konuştu.
247 MİLYAR TL’Yİ HALKA VERECEĞİM
2000 yılında bir kilo narenciyeye karşılık bir litre mazot alınırken, bugün 18 kilo narenciye karşılığında bir litre mazot alındığını anlatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında mazotu 1.5 TL yapacaklarını söyledi ve bu sözünün de arkasında olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, “O zaman çıkıp, ‘Kaynağı nerden bulacaksın?’ dediler. 17 Aralık rüşvet ve yolsuz operasyonunda götürülen paranın miktarı 85 milyon Avro. Türk lirası ile 247 milyar. Halkın iktidarında kul hakkı yiyenlerden hesap sorup, 247 milyarı geri alıp bunu millete vereceğim” dedi.
DÜNYANIN EN ZENGİN ADAMLARINDAN BİRİ
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti; “Kendilerine gelince para var, evlatlarına gelince par var. Yedi sülaleleri zengin oldu. Söz de yırtık ayakkabı ile siyasete girmişti, dünyanın en zengin adamlarından birisi oldu.” Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinden bölümleri mitinge katılanlara aktardı. “Bunlar onların sesinden çıktı. Diyor ki, ‘Bunlar montaj. Ben Kılıçdaroğlu’nun da sesini montaj yaparak yayınlayacağım” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
OĞLUMLA KONUŞMAMI MONTAJ YAP BAKALIM
”Kozan’dan sesleniyorum; Adam gibi adamsan, dürüst adamsan, namuslu adamsan, ben söylüyorum benim oğlum Güney Kore hükümetinin bursunu kazandı ve orada doktora okuyor. Arada bir oğlumla Skype üzerinden konuşuyorum. Şimdi sen benim oğlumla konuşmamı montaj yap bakalım. Ben oğluma ya da oğlum bana; ‘Babacığım 30 milyon Avromuz kaldı’ diyecek mi demeyecek mi? Bir sor bakalım. Kendi hırsızlığını kapatmak istiyor. Türkiye Cumhuriyeti başbakanlık koltuğunda şaibeli bir adam oturamaz.”
SİYASETÇİ MALI GÖTÜREMEZ
Siyasetçilerin halka örnek olması, doğruları söylemesi gerektiğinin altını çizen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasetçi malı götüremez. Ne diyordu? ‘Ben yürütme organının başıyım’. Biz zaten senin yürütme organının başında olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve biz dünyayla rezil olduk. Olacak şey değil. Bakın diyor ki montaj. Güzel, buna ‘montaj’ diyelim. Bunun 4 bakanı çıktı. (Eliyle Rabia işareti yaparak) Bunu biliyorsunuz dimi. 4 bakan, bir başçalan” dedi.
TİB KAYITLARINI NEDEN YAYINLAMIYOR?
Kılıçdaroğlu, “Bunların bakanlarından birisi Erdoğan Bayraktar. O da çıktı dedi ki, ‘Ya ben niye istifa ediyorum arkadaş? Sen söyledin ben de yaptım. Senin talimatındı ben de imza attım. Eğer istifa edecek adam varsa ben değilim. Senin istifa etmen lazım’ dedi. Şimdi bu da mı montaj? Eğer bu konuşmaları yanlıştır, yalandır, montajdır diyorsan. TİB’in kayıtlarını yayınla’ dedim. Türkiye’de bütün telefon konuşmaları o merkezden izlenir. Devlete aittir, tek merkezdir. ‘O merkezin kayıtlarını yayınla’ dedim. Yayınladı mı, yayınlayabilir mi? Ne demiştim, yalancıdan başbakan olmaz. Hele hele hırsızdan hiç başbakan olmaz.”
ONLARDAN HESAP SORMAZSAM NAMERDİM
4 bakan hakkında hazırlanan fezlekelere dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Onların 4 bakanı vardı, bu bakanlardan birisi Zafer Çağlayan. 28 seferden 58 milyon dolarlık rüşvet aldı. Ben söylemiyorum, şuanda TBMM’de bekleyen fezlekede var. Buradan AK Parti’ye oy veren saygıdeğer vatandaşlarımıza sesleniyorum; biz çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakmak için çalışıyoruz. Ama başımızda bir başçalan ve hükümeti var. Onlardan hesap sormazsak ben namerdim, onlardan her kuruşun hesabını soracağız” diye konuştu.
YA HELALE YA DA HARAMA ORTAK OLACAKSINIZ
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti; “Bugün gazetelerde bir haber var, okumuşsunuzdur. Erdoğan’ın mitingine giden bir vatandaş, bakıyor ki cebindeki cüzdan çalınmış. Adam; ‘hırsız var’ diyecek ama söyleyemiyor. Çünkü söylese dövecekler. Şu ülkenin geldiği hale bakın. Şimdi yalan söyledikleri ortaya çıktı. Geçmişte AK Parti’ye oy veren değerli vatandaşlarımıza sesleniyorum; 30 Mart’ta sandığa gideceksiniz, elinizi vicdanınıza koyup, düşüneceksiniz öyle oy kullanacaksınız. Ya helale ya da harama ortak olacaksınız. Ben harama, kul hakkı yiyenlerle ortak olmanızı istemem.”
YATAK ODALARINDA O KASALAR NEDEN VAR?
Kılıçdaroğlu, “Benim rahmetli babam, kul hakkı yemenin en büyük günah oluduğunu söyledi, bunu bana öğretti. Ben şimdi söylüyorum; bir başbakanın oğlunun evinde devletin bankaları özel bankaları varken bir milyar Avro neden olur, keş para? Devletin bankaları, özel bankalar varken, bakanların çocuklarının yatak odaklarında bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, yedi büyük kasa neden olur? O kasaların içinde milyon dolarlar neden olur, o evde para sayma makineleri neden olur? Bunların cevabını her vatandaş gibi ben de merak ediyorum” dedi.
BUNLARIN DİBİNE MEYVE DÜŞMEZ
Partililerin; ‘Vur vur inlesin, hükümet dinlesin’ şeklindeki sloganlarına Kemal Kılıçdaroğlu da; “Ben vuracağım, silkeleyeceğim. Ama sanmayın ki, meyve düşer. Bunlar bereketsiz, bereketsiz bunlar” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, sözlerini; “Güzel Türkiye için, beraber ve huzurla yaşayacağımız bir Türkiye için, herkesin evinde mutlu olduğu, alınterinin karşılığını alan çiftçilerin yaşadığı bir Türkiye için, işsizliğin yoksulluğun olmadığı bir Türkiye için hep birlikte çalışacağız, hep beraber üreteceğiz. Ayrılık gayrılık yok bizim kitabımızda. Beraber olmak, birlik olmak var. Barış, huzur, varlık içinde özgürlük içinde yaşayacağız.”
‘SİLİVRİ’ ESPRİSİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’nın Kozan’da partisince düzenlenen mitinge katılmak için yola çıkarken, bir grup partili merkez ilçe Sarıçam’da önünü kesti. Parti otobüsünden halka seslenen Kılıçdaroğlu, “Burada korsan miting düzenlemişsiniz bundan dolayı sizi Silivri’ye göndereceğim” diye espri yaptı.
Siyasete halk için girdiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Halk için mücadele edeceğim. Bu ülkede yoksulluğu, yolsuzluğu hepsini bitireceğiz. Tek güvencem sizsiniz, tek desteğim sizsiniz. Biliyorsunuz bunların döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı ‘terörist’ diye hapse atıldı. Devletin bütün sırlarına vakıf, yıllarını devlete vermiş, saygın bir kişi nasıl olurda terörist diye hapse atılır. Dün serbest bırakıldı. Kendisini telefonla aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Buradan hepinize bir düşüncemi dile getirmek istiyorum. Bir ülke temiz siyasetle yönetilir. Bir ülke halka hesap vermesini bilen siyasetle yönetilir. Bir ülke için halk kazansın ilkesiyle yönetilir. Siyasetçi zengin olursa halk fakir olur. Burası tarım kenti, ben mazotu çiftçiye 1.5 liraya vereceğime söz verdim. Bana soruyorlar bunun kaynağını nerden bulacaksın diye.”
Tam da bu esnada bir vatandaş, “Ayakkabı kutusundan” diye bağırınca, Kılıçdaroğlu da; “Türkiye Cumhuriyetin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun miktarı 247 milyar lira. Eski parayla 247 katrilyon lira. Euro olarak 85 milyar euro. Dün Ak Parti mitinginde bir vatandaşın cüzdanı çalınıyor. Fakat korkusundan ‘hırsız var’ diyemiyor. Dese dövecekler. Ya vatan evlatlarına oy vereceksiniz, ya da bakan evlatlarına oy vereceksiniz” ifadesini kullandı.