13°
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Argunşah, “Cinsiyet ayrımcılığına, yoksulluğa, kadın emeğinin sömürülmesine, kadın katliamlarına hayır” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İMO Adana Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Duygu Argunşah, kadın haklarının kazanılmasında verilen mücadelenin simgeleştiği 8 Mart‘ın “Dünya Kadınlar Günü” ilan edilişinin 104. yılında tüm kadınların gününü kutladı.
8 Mart’ın 104. yılında ülkemizde kadını toplumsal yaşamın dışına iten düşünce ve yapının artan gerici politikalarla birlikte ülkenin her noktasına yayılarak yaşamı her geçen gün daha fazla kuşattığını vurgulayan Argunşah, kadının kimliğini yok eden, aile içine hapseden ve kadın bedenini namus kavramının odağına koyan anlayışın yaşam biçimi olarak topluma dayatıldığını söyledi.
“BAKANLIK ADINDA BİLE KADINA TAHAMMÜL YOK”
Siyasi iradenin en üst noktasından başlayarak, kadına yönelik söylemlerle ortaya çıkan fiili durumun cinsiyet ayrımcılığının da ötesine geçtiğini, kadının “adı yok” hale getirildiğini ifade eden Argunşah, şunları söyledi:
“Bakanlığın adında bile “kadın”a tahammül edemeyen siyasi iktidarca, kadının çalışma ve örgütlenme hakkı kısıtlanmakta, kadınlara esnek, güvencesiz ve örgütsüz çalışma düzeni dizayn edilmektedir. Devlet eliyle aklanan kadın cinayetlerinin, tacizin ve tecavüzün katlanarak arttığı ve neredeyse olağan sayılır hale geldiği bu süreçte; kadını hiçleştiren bu politikalara, kader haline getirilen dayatmalara karşı durmak için, hayatın her alanında güçlü toplumsal ve sınıfsal temellere dayanan örgütlü mücadeleye ve kadınların mücadele içinde yer almalarına her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Erkek egemen bir meslek olarak görünen inşaat mühendisliğinde kadın meslektaşlarımızın tıpkı tüm çalışma alanlarında olduğu gibi kadın olmanın katladığı sorunları bulunmaktadır. 8 Mart 2014’ün, günün tarihsel anlamı beraberinde, kadın meslektaşlarımızın sorunlarını aşmasının, şantiyelerde, işyerlerinde karşı karşıya kaldıkları cins ayrımcı yaklaşımın ortadan kaldırılmasının da simgesi olacağına inanıyoruz.
“DAYATMAYA HAYIR”
Kadını ret ve inkâr eden, kadını eşit ve özgür bir insan olarak görmeyen, kadını toplumsal yaşamdan uzaklaştıran, kocaya, babaya bağımlı kılan, kadına yönelik şiddeti, tacizi, tecavüzü kader olarak dayatan, kadını aile içine hapseden, namusun odağı haline getiren, yaşam biçimini dayatan her türlü ideolojiye, politikalara, zihniyete ve yasalara hayır diyoruz. 8 Mart 2014, kadınlara yapılan bütün bu haksız uygulamalara itiraz ve direnme günü olarak kayıtlara geçecektir.”
