Yüreğir Devlet Hastanesi, depremde boşaltılma kararı alınan Çukurova Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nin kullanımına şimdilik on aylık bir süre için verilmiş.
Bu on ay içinde yeni bir bina yapılamayacağına göre, var olan binaların güçlendirilmesi gündemde olmalı.
Duyumlara göre farklı zamanlarda yapılması ve bazılarının daha önce güçlendirilmiş olması nedeniyle bazı bölümler kullanılmaya devam edilecek.
Örneğin ameliyathaneler daha önce güçlendirildiği için kullanılabilecekmiş.
210 yataklı olan onkoloji bölümü de bağımsız yeni bir bina olarak, yatak sayısı artırılarak kullanılmaya devam edilecekmiş. Polikilinikler ve özel muayeneler için de bağımsız az katlı yerlerden bir olanak yaratılacakmış.
Eğer hasar gören binalar 10 ay içinde kurtarılabilecekse, bu durum binaların içindeki teknolojinin kurtarılmasının da bir yolu ama 10 ay süresi böyle bir kurtarmaya yetecek mi, yetse bile yeniden yapmadan güvenli bir bina oluşturulabilecek mi?
En doğrusunun dört katı geçmeyen akıllı binalarıyla depreme dayanıklı yeni bir sağlık kampüsünün inşa edilmesi olduğunu da savunanlar var. Ama 10 aylık sürenin buna yetmeyeceği açık.
Bu arada afiliasyonun da konuşulduğu ama üniversitenin buna karşı çıktığı bilgisi de veriliyor. Afiliasyonun bu durumdaki anlamı tıp fakültesinin devlet hastanelerine bağlanması. Bu da acaba 10 ay sonra yeniden afiliye olmak gündeme gelir mi sorusunu doğuruyor.
Tartışılan konulardan biri de; tıp fakültesinin bölünmeden bir yerde topluca hizmet etmesiydi. Bunu disiplinler arası iletişim ve etkileşim için zorunlu olduğunu savunanlar bulunuyordu. Ancak bu durumda Tıp Fakültesi, Yüreğir Devlet Hastanesi, onkoloji binası ve diğerleri diye üçe bölünmüş olmuyor mu diye soruyorlar.
Uzun sözün kısası belirsizlik devam ediyor.
Gerçi herşeyin belirsiz olduğu ülkemizde Çukurova Tıp Fakültesi’nin durumunda belirginlik olması mümkün değil.
Fısıltı işte!…