
16 NİSAN REFERANDUM SONUÇLARI…
CHP NE YAPMALIDIR?…
Bugünle 16 Nisan referandumun üzerinden tam iki ay geçti.
Referandum sonuçları yeterince tartışılmadan ve sonuçları sağlıklı bir şekilde değerlendirilmeden; şaibeli, hileli oylama sonuçları ” yavaş yavaş kabullenme ve soğutma” yaklaşımıyla halkın gündeminden çıkarılmak istendi.
Oysa Türkiye’de rejim değişti.
Mustafa Kemal’in kurduğu “HAKİMİYET MİLLETİNDİR” ilkesine dayalı sistem çöktü.
Savaş meydanlarında temelini attığı cumhuriyet rejimi yıkıldı…
Yerine herşeyi “TEK ADAM’a” dayalı mutlakiyetçi başkanlık sistemi getirildi.
Oysa sandığa “HAYIR OYLARI “girdi. Ancak hileli,şaibeli “EVET OYLARI” çıktı.
YSK referandum oyları sayılırken, daha vahim bir karara imza atıp; “MÜHÜRSÜZ ZARFLARI’da” kabul etti.
Referandumdan önce AKP ve YSK’nın oyları çalacağı yazılıp söylenirken, topluma sürekli umut aşılandı:
-CHP seçim sistemleri referanduma hazır.
-Referandumda hile iddiaları kimsenin moralini bozmasın.
-Biz her bir oyun takipçisiyiz.
-Siz merak etmeyin, sandığa gidin yeter, oylarınız bize emanet.
Sonuçta tüm sandıkların sayımı dahi tamamlanmadan YSK BAŞKANI hukuksuz sonuçları % 51- 49 olarak ilan etti.
CHP Genel Merkezinde oluşturulan seçim merkezi, seçim sandıklarının tümünü kontrol edemedi. Kaç sandıkda görevli bulunduramadığını açıklayamadı. Üstelik sandık bazında ıslak imzaya dayalı net bir sonuç dahi ortaya koyamadı.
Oysa biraz bu işleri organize edecek, yönetecek insanlar varken, sadece Tv’lerde boy gösterecek kişilere böylesine önemli görevler verildi…
İşte bu işleri adam gibi yapacak bir örnek:
MEHMET GÜNAL ÖLÇER. Sn. ÖLÇER 80′ öncesi CHP İZMİR GENÇLİK KOLLARI BAŞKANLIĞI ( 1974- 1977) yapmış bir arkadaşımız. Halen DOKUZ EYLÜL ÜNİ. END. MÜH. Doktora çalışmaları (Seçim Sistemleri, Partiler Arası Oy Geçişleri,Seçim Sonuçlarının Erken Belirlenmesi) yapıyor.
Şimdi sıkı durun! Sn. ÖLÇER, 22 EYLÜL 2015 tarihinde CHP GENEL MERKEZİNDE SN.KILIÇDAROĞLU’nun başkanlığında toplanan MKYK Üyelerine bu sistemleri ayrıntılarıyla anlatıyor. Partilerin Türkiye ortalamasında en yakın oy aldıkları sekiz seçim bölgesinde, altmış sandıkdan alınan oy dağılımına göre net sonuçlar veriyor. Örnek verirsek: 1 KASIM Genel seçimlerinde 160 milletvekilin partilere göre dağıtımında sadece bir milletvekilinde sapma oluyor.
Ve 3 milyona yakın oyun manipüle edildiğini sandık sandık saptıyor. Kaç Suriye’li seçmen olduğunu saptamak için bazı veriler istiyor, bu istek karşılanmıyor.
Sevgili Ölçer’in kendi sisteminde bulduğu referandum sonucu ise; HAYIR % 54, EVET % 46….
CHP kötü yönetiliyor savımız bir kez daha doğrulanıyor.
Peki iki ay içerisinde CHP olarak ne yaptık?.
Seçim gecesi MUSTAFA KEMAL’in cumhuriyeti YSK’da yok edilirken, CHP orada yoktu. CHP Genel Merkezinde basın toplantısıyla yetinildi…
CHP hukuksuz ve şaibeli sonuca rağmen, iktidarın silahlı çeteler örgütlediği gerekçesiyle hukuksuz sonuçları protesto etmek için sokağa çıkamadı. Bir tek ilde miting dahi yapmadı. Sokağa çıkanları engelledi.
“Referandum gecesini unutmayın; oylar çatır çatır çalınırken, direnmek demokratik haktı… İçi sızlayan insanlar birçok kentte, hücrelere tıkılmak pahasına bunu yaptılar…
YSK’nın önüne niye gitmediğini soranlara “Sopalı adamlar vardı” diye açıklayan liderle mi cumhuriyeti geri alacaksın?…”
BEKİR COŞKUN / 9.5.2017″
Bu geçen süre içerisinde CHP olarak bir eylem planı ve takvimi ortaya koyamadı.
Sadece “bu iş bitmedi, rövanşı 2019’da” diyerek umut aşıladı.
Unutulmalı ki; “ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ” diyen, hedefe ulaşmak için her yolu mübah gören bir anlayışın 2019’da sandıkta değişeceğini zannetmek ham bir hayaldir.
Ayrıca %49 HAYIR OYU CHP’nin tek başına aldığı bir sonuç değildir. Kimse buna dayanarak hesap yapmamalıdır. Referandumda sadece “EVET” ve “HAYIR” oylanmıştır. Farklı dünya görüşündeki seçmenler, yan yana gelmeden ve görünmeden sandıkta bir araya gelmişlerdir. 4 Haziran’da Iğdır’da yapılan il genel meclisi seçim sonuçları bu savımı doğrulamaktadır.
CHP’li yöneticiler koltuklarını korumak adına, boş hayal dağıtmaya devam etmektedir.
Peki ne yapılmalıdır?
CHP’nin önündeki tüm yollar tıkanmıştır. Sadece tek yolu kalmıştır. Anayasa’nın 34. Maddesinde tanınan haktır. 34. Madde: “Herkes,önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Bu hakkı tüm toplumsal dinamikleri bir araya getirerek kullanmalıdır..
Şiddet içermeyen, barışçıl kitlesel protesto gösterileriyle ve toplantılarıyla, AKP’nin dikta rejimine ve keyfi uygulamarına karşı çıkılmalıdır.
CHP özüne dönmelidir. Mustafa Kemal’in ilkelerine sıkı sıkı sarılmalıdır.
Herşeyden öncede CHP’nin önünü tıkayan yönetimi değiştirilmelidir…
Not: SN. KILIÇDAROĞLU’nun “ADALET YÜRÜYÜŞÜ” çok önemli bir başlangıçdır. Keşke aynı tepkiyi referandum gecesinden başlayarak yapabilseydik.

