TFF 1. Lig başlarken 5 Ocak Stadı’nda içimiz burkuldu.
Süper Lig’e veda edip TFF 1. Lig’deki ilk karşılaşmasında Denizlispor’u ağırlayan Adanaspor, karşılaşmadan net bir skor farkıyla galip ayrıldı. İlk 10 dakikada 2-0 öne geçmesini bilen Kaplan, 75’te 3. golü de buldu.
Skor ve oyun olarak ilk maçların günahı olmaz denir. Ben de bu teze katılıyorum. Buna rağmen ilk maçta Adanaspor’un bu ligin favorilerinden olduğunu belirtmekte sakınca görmüyorum. Süper lig kadrosunu koruyan Adanaspor, ilk maçta oldukça heyecanlı görünen Teknik Direktörü Kemal Kılıç’la istikrarlı bir süreci geride bırakabilir.
Buraya kadar her şey normal. Ancak benim derdim başka.
Burukluğum karşılaşma 2-0 devam ederken yok denecek kadar az sayıdaki taraftarın Başkan Bayram Akgül’ü cılız da olsa istifaya çağırmasıydı. Turbeylerin lig başlamadan takım yönetimine olan tepkisi tribünde de kendini gösterdi. Adanaspor’un unutulmaz futbolcuları Miliç ve takım arkadaşı Necip’le birlikte Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve maçların müdavimi CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, AK Partili Tamer Dağlı’nın da izlediği karşılaşma 5 Ocak’ta ligin ilk maçı olmasına karşın taraftarsız ve heyecansız bir atmosfere ev sahipliği yaptı.
Futbol karşılaşmalarında elbette ki; aslolan taraftardır. Üzüntüm odur ki; Adanaspor taraftarları ilk maçta atılan 3 gol ve alınan 3 puana tanıklık edememiştir.
Bu işe mutlaka bir çözüm bulunmalı. Bir futbol takımı ne kadar iyi oynarsa oynasın, bir maçta kaç gol atarsa atsın ancak taraftarla daha büyük anlam kazanır.
Tüm taraflar bir araya gelerek takımı için ortak paydada buluşabilmelidir.
Saha içerisindeki oyun anlayışını, futbolcu dizilişini, teknik heyeti ve futbol taktiklerini her zaman tartışabiliriz. Belki de en doğru yolu bulabiliriz.
Ama dediğim gibi, benim derdim bu değil…
Zira taraftar yoksa futbolun da tadı olmuyor!