DOLAR39,9047% 0
EURO46,8557% -0.21
STERLIN54,8093% 0.02
FRANG49,9683% 0
ALTIN4.207,35% 0,16
BITCOIN108.520,001.136

BAYRAKTAR: “DOĞAL AFETLER ÖNEMLİ ZARARLARA NEDEN OLDU”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :

Ankara- 30.05.2021- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, “Mayıs ayı başında kuraklıktan etkilenen il sayısını 22 olarak
açıklamıştık. Mayıs yağışları yetersiz olunca kuraklıktan etkilenen il sayısı 41’e çıktı.
Haziran yağışları da yetersiz olursa bu sayı daha da artacak” dedi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2020-2021 üretim sezonunda kuraklığın ciddi
oranlarda baş gösterdiğini vurguladığı “Mayıs 2021 Kuraklık Raporu” açıklamasında,
“Kuraklık, üretimi ciddi oranda etkileyen afetlerin başında geliyor. Ne yazık ki
pandemiyle mücadele ettiğimiz 2020-2021 yılı üretim sezonunda bir de kuraklığın yol
açtığı kayıplarla karşı karşıya kaldık. Bu dönemde çiftçilerimizin yoğun emek vererek
ürettikleri ürünler, kuraklıktan büyük zarar gördü. Kayıpların etkisi sürmeye devam
ediyor” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, TZOB olarak üreticilerin afetlerden en az seviyede etkilenmesi ve
kayıpların asgari düzeyde olması için her tarım yılı başında olduğu gibi bu yılın
başından itibaren de iklim koşulları ve bitki gelişimlerinin yakından takip edildiğini
hatırlatarak, “Ayrıca bölgelerde alan çalışmasını aralıksız sürdüren Ziraat
Odalarımızla video konferans yöntemiyle toplantılar yaptık ve yapmaya devam
ediyoruz. Toplantılarımız sonucunda alınması gereken tedbirlere yönelik teknik
heyetimizin hazırladığı raporları çözüm önerileriyle sürekli kamuoyuyla paylaşıyoruz
ve ilgili Bakanlıklara iletiyoruz” dedi.

“Kuraklıktan zarar gören çiftçilere dekar başına nakdi hibe kuraklık
desteği verilmelidir”
“Ülkemizde son yıllarda kış yağışları yetersiz. Bu yılda sezonun başından
itibaren ülke genelinde beklenen yağışlar gerçekleşmedi. Bunun sonucunda
meteorolojik ve tarımsal kuraklığın yanı sıra bir de hidrolojik kuraklıkla karşı karşıya
kaldık” diyen Bayraktar şöyle devam etti:
“Mayıs başında kuraklıktan etkilenen il sayısını 22 olarak açıklamıştık. Mayıs
yağışları yetersiz olunca kuraklıktan etkilenen il sayısı 41’e çıktı. Haziran yağışları da
yetersiz olursa bu sayı daha da artacak. Yaşanan kuraklık; üretim sezonunda
harcanan emeğin, kullanılan tohumun, atılan gübrenin ve ilacın karşılıksız kalmasına
neden oldu. Bu durum üretim maliyetlerini de artırdı. Bu sezon maliyetlerin
artmasında özellikle gübre fiyatlarında yüzde 90’a varan artışlar da etkili oldu.
Açıklanan buğday, arpa ve mercimek alım fiyatları kuraklık yaşamayan iller için
makul seviyede kabul edilebilir ancak kuraklıktan zarar gören illerde yaşanacak verim
kayıpları maliyeti daha da artıracak, üreticilerin daha fazla zarara uğramasına neden
olacak.
Kuraklıktan zarar gören üreticilerin elinde yeterli ürün olmayacağı için fiyat
artışlarından da yeterince faydalanılması mümkün olmayacak. Bu mağduriyetin telafi
edilmesi için 2008 yılında olduğu gibi, bu yılda da kuraklıktan zarar gören çiftçilere
dekar başına nakdi hibe kuraklık desteği verilmelidir.”
“Doğal afetler önemli zararlara neden oldu”
2010 yılında 556 aşırı hava olayı gerçekleştiğini, 2020 yılında ise bu sayının
984’e yükseldiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
“Nisan ve mayıs ayında aşırı sıcak esen rüzgâr, toprak yüzeyini kuruttu ve
başta Konya olmak üzere Çankırı, Aksaray, Ankara, Afyonkarahisar, Çorum, Denizli,
Nevşehir, Niğde, Kayseri, Kütahya, Eskişehir, Kırıkkale gibi illerde kuraklık zararını
artırdı. Bir yandan kuraklık diğer yandan nisan ve mayıs aylarında görülen don olayı
hububata ve meyve ağaçlarına zarar verdi.
Ordu ve Giresun’da fındıkta, Aydın’da çilekte, Manisa’da bağlarda, Niğde’de
elma, kiraz ve kayısıda, Elazığ ve Malatya’da kayısıda, Afyonkarahisar’da kiraz ve
vişnede hasara neden oldu.
Ayrıca Kayseri, Kilis, Tokat, Denizli, Kahramanmaraş ve Sivas’ta meyve
ağaçlarında zarar meydana getirdi.
Yine mayısın son haftasında Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve İzmir’in bazı
ilçelerinde aşırı yağış, fırtına ve sel balıkçı teknelerini zarara uğrattı ve birçok ürüne
zarar verdi.
Üretim döneminin başladığı 1 Ekim 2020–30 Nisan 2021 döneminde yağışlar
normale göre yüzde 23,6, geçen yıla oranla ise yüzde 18,6 azaldı. Mayıs ayında da
beklenen yağışlar gelmeyince kuraklığın sebep olduğu zarar iyice arttı. Bazı
bölgelerimizde haziran ayında yeterli yağış görülmediği takdirde kuraklığın boyutu
ciddi oranlara ulaşacak.
Marmara, Karadeniz, Akdeniz Bölgeleri ve Ege Bölgesi’nin birkaç ili hariç,
azalan yağışlar özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi’nin tüm
illerinde ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin bazı illerinde kuraklığın boyutunu daha da
artırdı.
Mayıs ayında kuraklıktan en fazla zarar gören ürünler arpa, buğday ve kırmızı
mercimek oldu. Yeni ekilen mısır, şekerpancarı, patates, nohut, yeşil mercimek, çeltik
ve yem bitkileri gibi ürünler de kuraklıktan etkilendi. İkinci ürün ekilişlerinde de sıkıntı
olması bekleniyor.

3

Yine mayıs ayında beklenen yağışların gelmemesi sonucu, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nin Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Siirt, Şırnak,
Gaziantep illerinde kıraç şartlardaki buğday, arpa ve kırmızı mercimek kuraklıktan
ciddi olarak zarar gördü.
Buğday ve arpada ise İç Anadolu Bölgesi’nin Konya, Ankara, Aksaray,
Eskişehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Çankırı, Sivas ve Kırıkkale illerinde, Ege
Bölgesi’nin Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Denizli, Muğla ve Aydın illerinde, Akdeniz
Bölgesi’nin Isparta ve Burdur illerinde, Karadeniz Bölgesi’nin Amasya ve Çorum
illerinde ciddi oranda rekolte kayıpları yaşandı.”
“Kuraklık ve gıda güvencesi”
“Pandemi sürecini yaşamaya başladığımız 2020 yılından bu yana, gıda
güvenliği endişesi, iklim değişikliği gibi nedenlerle ithalatçı ülkelerin fazla alım
yapmaları, ihracatçı ülkelerin ise ihracatlarını kısıtlamaları, durdurmaları veya
stoklarını artırmak istemeleri gibi nedenlerle talep yönünde sıkıntılar yaşanıyor. Bu
durum, dünya fiyatlarında yukarı yönlü bir hareketlenmeye sebep oldu ve olmaya
devam ediyor” diye Bayraktar şöyle devam etti:
“Bu yıl buğday, arpa ve mercimekte dünya fiyatları yüksek seyrediyor. Diğer
taraftan buğday, kırmızı mercimek, ayçiçeği, soya, mısır gibi ithal etmek zorunda
kaldığımız birçok ürün dikkate alındığında uluslararası piyasalarda yaşanan fiyat
hareketlerinin ülkemiz piyasalarını doğrudan etkilediğini söyleyebiliriz. Buna kurdaki
olası hareketlenme de eklenince ithal ettiğimiz ürünlerin maliyetleri iç piyasa
fiyatlarını artıracaktır ve gıda enflasyon riski devam edecektir. Şurası da bir gerçektir
ki artan fiyatlardan çoğu zaman yararlanamayan üreticiler, aşırı fiyat
dalgalanmalarından da olumsuz etkilenecektir.
“Buğdayda 18 milyon, arpada 7 milyon tonun altında rekolte tahmin
ediliyor”
Bayraktar, “Şayet mayıs ayında yeterli yağış alınabilseydi buğday rekoltesi 18
milyon tonun üzerinde, arpa rekoltesi de 7,5 milyon ton civarında olabilirdi” diyerek
şöyle devam etti:
“Yeterli yağış gelmediği için rekolte beklentisi de değişti. Buğdayda 18 milyon
tonun, arpada 7 milyon tonun ve mercimekte ise 250 bin tonun altında bir rekolte
tahmin ediliyor. Özellikle buğday, arpa ve mercimekte nisan ve mayıs yağışları çok
etkilidir. Bu nedenle bu ürünlerin üretiminde Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu
Bölgeleri başta olmak üzere diğer bölgelerde büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Hasat
zamanı yaklaşan bölgelerde mayıs ayının sonuna kadar yeterli yağış olmadığı için
hububat tarlalarına genellikle biçerdöverler giremedi.
“Sulanabilir alanlardaki kayıplar ve desen değişikliği”
Son yıllarda kış yağışlarının yetersiz olması ve bu yıl da sezonun başından
itibaren ülke genelinde beklenen yağışların gelmemesinin, göl ve akarsularda
kurumalara yol açtığını belirten Şemsi Bayraktar, “Barajlarda su seviyeleri azaldı,
yeraltı su seviyeleri geriledi. Ayrıca zaman zaman içme suyu konusunda da endişeler
arttı. Yaşanan verim kayıplarının birçok sonucu var. Barajlardan yeterli su
verilememesi nedeniyle, yeterli sulama yapılamayan ürünlerde verim kaybı
yaşanıyor” dedi.
Sebze, yem bitkileri ve meyveler de dâhil olmak üzere birçok üründe verim
kaybı beklendiğini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:

4

“Ege Bölgesi’nde pamuk yerine kuru şartlarda üretimi yapılabilen ayçiçeğine
yönelme oldu. Su sıkıntısından dolayı yonca, silajlık mısır gibi yem bitkilerinin ekim
alanları daraldı. Son zamanlarda taban arazilerde üreticiler, fazla su tüketen ve
ekolojisinden uzak yerlerde yetiştirilebilen çok yıllık bitkilere geçmeye başladılar.
Bunun önlenmesi için tek yıllık bitkilere verilen desteklerin artırılması gerekiyor.
Önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması ve sulamanın yeterli düzeyde
yapılamamasıyla mısır, pamuk, çeltik, şekerpancarı ve yonca gibi çok su tüketilen
ürünlerde sorunlar yaşanacağı tahmin ediliyor.
Aydın’da Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü tarafından ürünlere 2 defa su
verilmesiyle ilgili alınan karar; pamuk, yem bitkisi ve meyvelik alanlarda üretim yapan
çiftçiler için ciddi sıkıntılara yol açacaktır. DSİ sulama konusunda çiftçilerimize destek
olmalıdır.”
“1-2 yıl içinde basınçlı sulama sistemine geçmeyen çiftçi kalmamalıdır”
Kuraklık döneminde bireysel basınçlı sulama sisteminin öneminin bir kez daha
anlaşıldığını vurgulayan Bayraktar, “Türkiye’de suyun yüzde 77’sini kullanan tarım
sektöründe en kısa zamanda basınçlı sulama sistemine geçilmesi için verilen hibe
desteği artırılmalı, 1-2 yıl içinde basınçlı sulama sistemine geçmeyen çiftçi
kalmamalıdır. Bireysel basınçlı sulama sistemlerinin desteklenmesinde başvuru
süreleri kaldırılmalı ve bu sisteme geçiş için yıl boyunca müracaat edebilme imkânı
sağlanmalıdır” dedi.
“Kuraklıktan hayvancılık da zarar görüyor”
Bayraktar, “Kuraklıktan dolayı yem bitkileri ve hububatta yaşanan kayıpların bu
ürünlerin fiyatlarının artmasına neden olacağı açıktır. Bu artışlar hayvancılık
sektörünü de olumsuz etkileyecektir. Özellikle arpa, hayvancılık için en önemli
hububat ürünüdür” diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Saman hayvancılıkta en fazla kullanılan kaba yem kaynağıdır. Hububatta
yaşanan kayıp ve bitki boylarının kısa kalması saman arzında sıkıntı yaşanmasına
neden olabilecektir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülen kuraklık
bu bölgeden saman temin eden iller için sıkıntı oluşturacaktır. Saman fiyatlarının
fahiş oranlarda yükselmemesi için saman arzına yönelik tedbirler alınmalı, özellikle
stoklamaya yönelik girişimler önlenmelidir. Hububat yan ürünü olan kepekte de ton
fiyatının şimdiden artmaya başladığı görüldüğünden gerekli tedbirlerin biran önce
alınması gerekmektedir.”
“Kuraklık, hayvancılıkta yükselen maliyetleri daha da artıracak”
Hayvancılığın en önemli kaliteli kaba yem kaynaklarından birinin de yem
bitkileri olduğunu vurgulayan Bayraktar, kuraklığın etkili olduğu illerde bu ürünlerde
verimin de olumsuz etkilendiğini söyledi. Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:
“Hayvancılığın en önemli kaliteli kaba yem kaynaklarından biri de yem
bitkileridir. Kuraklığın etkili olduğu illerde bu ürünlerde verimin de olumsuz etkilendiği
görülmektedir. İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere meralarda yağış
yetersizliğinden dolayı önemli ölçüde ot kaybı yaşanmış ve bitki boyları çok kısa
kalmıştır.
Bu zarar, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık kadar arıcıları da etkilemektedir.
Arıcılarımız mera ve çayırlarda yeterli çiçek olmadığı için mağdur olmaktadır.
Kuraklığın hayvancılıkta da yükselen maliyetlerin daha da artmasına neden
olabileceği görülmektedir. Üreticilerimizi bu dönemde üretimde tutmak için maliyetleri
düşürücü, arz açığı olan ürünlerde arzı dengeleyici, ürün satış fiyatlarının

5

sürdürülebilir olmasını sağlayıcı tedbirler alınmalıdır. Geçimini hayvancılıkla
sağlayanlar, yem fiyatlarını karşılayamadıkları için hayvanlarını satarak veya
kestirerek sektörden çıkmakta, ahırlar boşalmaktadır.”
“Kuraklıktan etkilenen üreticilerin beklentileri”
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklıktan etkilenen üreticilere yönelik
alınması gereken tedbir ve talepleri şöyle sıraladı:
“Kuraklıktan zarar gören çiftçilere dekar başına 200 TL nakdi hibe kuraklık
desteği verilmelidir.
Üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Bankası ve özel bankalara
olan kredi borçları uzun vadeli ve faizsiz ertelenmelidir.
Kuraklık yaşanan illerde üreticilerimizin elektrik ve sulama maliyetleri artmıştır.
Elektrikle sulama yapan çiftçilerimizin borçlarından dolayı elektrikleri kesilmemeli ve
sulama ücretleri ile elektrik fiyatlarında indirime gidilmeli, tarımsal abone grubunda
elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV yüzde 1’e indirilmelidir.
Kuraklıktan zarar gören çiftçilere hibe tohumluk dağıtımı yapılmalı, fide ve
fidan desteği verilmelidir.
Kuraklıktan zarar gören üreticilerden bu yıl için sulama ücreti alınmamalıdır.
Elektrik ve sulama borçları nedeniyle desteklere bloke konulmasına son
verilmeli, borçlar uzun vadeli ve faizsiz ertelenmelidir.
Yapılandırılan üretici borçları faizsiz ertelemeye dâhil edilmelidir.
Kuraklık yaşayan çiftçilere faizsiz kredi kullandırılmalıdır.
Gübre başta olmak üzere girdilere verilen destek artırılmalıdır.
2021 yılı destek ödemeleri bir an önce verilerek kuraklıktan zarar gören
üreticilere bunların can suyu olması sağlanmalıdır.
Üreticilerimizin BAĞ-KUR prim borçları uzun vadeyle faizsiz ertelenmeli ve
yüksek olan BAĞ-KUR primleri düşürülmelidir.
Yüksek olan TARSİM sigorta primleri düşürülmeli, devlet desteği artırılmalıdır.
Hazine arazilerini eken ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan üreticilerinde
desteklerden yararlanması sağlanmalıdır.
Yeni gölet, baraj, yeraltı baraj yatırımları artırılmalı ve devam edenler biran
önce tamamlanmalıdır.
Kurak şartlara uygun çeşitlerin yaygınlaştırılması daha fazla desteklenmelidir.
Güneydoğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi gibi
büyük sulama yatırımlarını içeren projeler biran önce tamamlanmalıdır.
Acilen eski ve atıl vaziyette olan sulama sistemleri yenilenmeli, kapalı
sistemlere geçilmelidir.”

YORUM YAP

https://www.gbantiquescentre.com/küçükçekmece escortcasibom girişataköy escortgrandpashabetgrandpashabetdeneme bonusugrandpashabetgrandpashabetgrandpashabettekirdag Escortdeneme bonusu veren siteleristanbul escortholiganbetbasaksehir escortzbahis para çekmeromabetromabetromabetüsküdar escorttipobetcasibomMarsbahisgrandpashabetdeneme bonusu veren kumar sitelericasibomtipobetonlyfans leaksBetwoonpusulabetholiganbetbahis siteleribahis siteleriultrabetbetasussahabetvaycasinocasibombahis siteleriholiganbet girişcasibombetcio girişjojobetcasibomcasibomgaziantep escortdeneme bonusu veren sitelerkralbetcasibomcasiboxbetciohttps://www.newstrendline.com/grandpashabetgrandpashabetcasibom girişmobilbahis토토사이트casibom güncel girişcasibom güncelhttps://sonbahisegiris.com/sonbahis-sikayet/holiganbetholiganbetmarsbahisbetwooncasibombetciocasibom girişmatbetjojobetsuperbetmilanobetnakitbahiszbahisbahiscomotobetbetturkeymatbet girişmeritbetperabetholiganbetholiganbetcasibomcasibomdeneme bonusu veren sitelerbetcioextrabetimajbetmavibetjokerbetelexbetonwinimajbetDeneme Bonusu Veren Bahis Sitelerigrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabet1xbetDeneme Bonusu Veren Siteleristanbul escortcasino sitelerideneme bonusu veren sitelercasibomDeneme Bonusu Veren Sitelerngsbahisvevobahisbetturkeycasibom girişcasibom girişcasibom