DOLAR42,5354% 0.07
EURO49,5729% -0.06
STERLIN56,7693% -0.04
FRANG52,9023% 0.03
ALTIN5.746,23% -0,12
BITCOIN89.305,89-3.474

“VATANDAŞ HASTALANMAYA KORKUYOR!”

Yayınlanma Tarihi :
“VATANDAŞ HASTALANMAYA KORKUYOR!”

Koca, Sağlık Bakanı Olduğundan Beri Vatandaş Hastalanmaya Korkar Oldu.
 Vatandaşlara Tek Tavsiyem Var, Koca’nın Sağlık Bakanı Olduğu Bu Ülkede Sakın
Hastalanmayın.
 40 Bin Atama Ne Zaman?
 Soğan Deposu Basar Gibi Eczane Bastılar.
 Türkiye’de Sağlıkçı Olmak 36 Saat Nöbet Tutup, Trafik Kazasında Can Vermek
Demektir.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genele Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı bütçesi
üzerinde yaptığı konuşmada, Kasım ayından bu yana reçetesiyle eczaneye giden her
vatandaşın yakından hissettiği, bir tek Sağlık Bakanının kabul etmediği ilaç kıtlığının
yaşandığını kaydetti. Döviz kurundaki artışla birlikte, özellikle mamul ilaçlarda tümünün ithal
edilmesi, yerli ilaçlarda üretimin yüzde 70'inin ham maddesinin ithal olmasından dolayı ciddi
bir sıkıntı yaşandığını belirten Bulut, ilaç fiyat kararnamesinde de on iki yıldır düzenleme
yapılmamasının sorunun kaynağı olduğunu bildirdi.
SAĞLIK BAKANI’NDAN ERDOĞAN TAKTİĞİ
Sağlık Bakanı’nın sorunun çözümü için konunun paydaşlarıyla bir araya gelmesi gerektiğini
belirten Bulut şöyle devam etti:
Yerli ilaç sanayisi "Ham madde almakta sıkıntı çekiyorum." diyor. Buraya bir destek verilebilir.
Eczacılar "Artık eczanemizi işletemiyoruz." diyorlar. İlaç Fiyat Kararnamesi'nin içerisindeki
meslek hakkını artırarak bu sorunu çözmek kolay. Bu sorun çözüldüğünde kurdaki artış gibi
ilaç 2 katına çıkmayacak, Sağlık Bakanı çözümü şöyle buluyor: Tipik bir Erdoğan taktiğiyle yani
"Sorun bende değil, sorun sizde."
SOĞAN DEPOSU BASAR GİBİ ECZANE BASTILAR
Sağlık Bakanı, Komisyonda sorduğumuz sorulara yazılı cevap vermiş, diyor ki: İlaçlar serbest
eczanelerde yüklü miktarda bulunuyor. Yani vatandaşın bahsettiği, eczaneye gittiğinde
yaşadığı sorunları yok sayıyor. Aslında herhangi bir denetim yapmasına da gerek yok çünkü
ilaçta karekod sistemi var, İlaç Takip Sistemi var. Oturduğu yerden bilgisayar üzerinden buna
bakabilir ancak bunun yerine -soğan depolarını bastığı gibi- eczaneleri basıyor. Cevabi yazıda
261 eczanenin denetlendiğini söylüyor ancak 26 bin eczanenin içerisinde 261 eczane binde 1
bile değil. Erdoğan taktiği; suçu karşıya at ve kamuoyunda da onları suçla, böylelikle sorun
kendi üzerinden çıkmış olur. Yani şu anda Türkiye'de yaşayan her vatandaşın mutlaka bir gün
ya terörist ya hain ilan edeceği gibi, burada da eczacılar hain ilan edilmiş durumda. Millî
birliğimize kasteden ecza depoları, beka sorunu yaratan ilaç sanayisi ve Hükûmeti zor
durumda bırakan eczacılar. Şubata kadar, umarım, bir halk sağlığı sorunu hâline gelmez.
40 BİN ATAMA NE ZAMAN?
Sağlık emekçileri atama bekliyor. Bu konuda da sosyal medyada "tweet" atıyorlar. Sordukları
şey: Bu seneyi sağlıkçı yılı ilan ettiniz. On üç aydır da bir atama yapılmadı. Sürekli 40 bin
atama yapılacağını ifade ediyorsunuz, bu atama kılavuzu ne zaman yayınlanacak? Sizden

ricamız, hani, siz Cumhurbaşkanına danışmadan, onun izni olmadan hiçbir şey
söyleyemiyorsunuz ya, o açıdan, bir Sağlık Bakanı olarak Cumhurbaşkanına bir sorun: Bu
atamalar ne zaman olacak? Boşuna mı sağlıkçı yılı ilan ettiniz.
TÜRKİYE’DE SAĞLIKÇI OLMAK…
Türkiye'de sağlıkçı olmak, 720 bin işsiz sağlıkçı demektir. Türkiye'de sağlıkçı olmak, bitmek
bilmeyen nöbetlere, ağır iş yüküne, mobbinge, şiddete maruz kalmak demektir. Bu ülkede
sağlıkçı olmak "Sağlıkçıların hakkı ödenmez." deyip -özellikle sizin söylediğiniz gibi- sonra da
hiçbir hakkını ödememektir. Otuz altı saat sonra, tuttuğu nöbet ertesinde trafik kazasında
can vermektir Türkiye'de sağlıkçı olmak. Türkiye'de sağlıkçı olmak, torba yasada bile
sağlıkçılara ayrım yapmak demektir. Geçen hafta Meclisimize gelen yasa teklifinde sadece
hekimlere yönelik bir destekleme, bir maaş artışı sunulmuştu. Burada bile ayrımcılık
yapıyorsunuz. Kamuda çalışan eczacılar var, diş hekimleri gibi onlar da önemli görevlerde
bulunuyorlar.
SAKIN HASTALALANMAYIN
Yine, sağlık emekçileri, sağlık teknisyenleri, bunlar bir bütünün parçaları ama siz hem
vatandaşlara hem de sağlık emekçilerine bu anlamda bir güven vermiyorsunuz. Siz Sağlık
Bakanı olduğunuz günden bu yana vatandaşlar hastalanmaktan korkuyorlar. Merkezi Hekim
Randevu Sistemi ya da ALO 184'te randevu alırken dijital kuyruklar oluşturdunuz. Randevu
alıp hastaneye gidenler ise beş dakikada muayene olabiliyorlar. Siz, eczanelere gittiğinde ilaç
bulamayan vatandaşları suçluyorken, bu anlamda da SGK'nin ödeme listesinden ilaçları
sürekli çıkartarak vatandaşın cebinden ödediği payı artırıyorsunuz.- Sağlık Bakanına bir
önerimiz yok ama vatandaşlarımıza tek bir tavsiyem var: Fahrettin Koca'nın Sağlık Bakanı
olduğu bu ülkede sakın ha sakın hastalanmayın.

YORUM YAP