Selam Dostlar.Şehirlerarası Otobüs ağır ağır hareket etti,
El sallayan,gözleri dolan,yerleşmeye çalışan çeşit çeşit insan,
Yaşlı,genç,asker,öğrenci,
Servis görevlisi biletleri kontrol ediyor,
Kaptan terminal çıkış fişini ödüyor.
Fonda TRT Müzik çalıyor.
Falanca turizmin sayın yolcuları anonsu ile bir yolculuk hikayesi başlıyor.
Kaptan,
Sırma apoletli,karbeyaz gömleği,
Taze boyanmış bıyığı ve özenle taranmış saçları,
Mongol ipek gömleği,çizgili kravatı,
Kolundaki bilekliği,serçe ve yüzük parmağındaki taşlı yüzükleriyle,
Yaptığı işin ne kadar önemli olduğunun farkında.
Servis görevlisi,
Cin gibi bir surat,sade bir makyaj,
Elinde otobüs koltuk listesi,
Bilet kontrolü yapıyor,
İnilecek yerleri not alıyor,
Uzun bir yola hazır olduğunu gösteriyordu.
Bir taraftanda su isteyen yolcuya yetişmeye çalışıyor.
Yaşlı teyze,
Ön koltuktan başka bir yerde oturamazdı.
Üstelik yol boyunca asla uyumaz,
Kaptanla beraber otobüsü sürer,
Hatta abartır, ona yaptığı yolluktan ve soyduğu elmadan ikram eder.
Çoktan ahbap olmuştu, yanındaki genç hanımla.
Kocasının 6 yıl önce öldüğünü,
Ona kızının yanına gittiğini,damadının sabah terminalden alacağını anlatmıştı bile.
Asker,
Gözyaşlarını siliyordu çaktırmadan,
Nişanlısı,annesi,babası el sallarken arkasından.
Az kalmıştı teskereye ama bu izin iyi gelmemişti doğrusu.
“Göz açıp kapayıncaya kadar geçer.” dedi yanındaki abi dediği adam.
“Ben askerken…” diye başlayan bir muhabbetle devam etti yol.
Öğrenci kız,
Kulaklığını taktı,
Yol arkadaşı yastığına başını koydu,
Uyku için tüm hazırlıklarını yaptı.
Onun için otobüs yolculuğu uyku demekti,
Ve çok geçmeden uyudu,
Çeşit çeşit insan,
Herbirinde ayrı hikayeler uzar gider.
İkram,
Müzik,film,
Çay,çorba.
Mola,
1 TL’ ye tuvalet.
En önemlisi kolonya.
Yol biter,
Kimini hasrete götürür,
Kimini sevenlerine kavuşturur.
Bazen muhabbet,
Belki mecburiyet,
Sağlıkla olsun yeter.
Yazımın sonu,
Yaşanmış bir otobüs,kaptan,yolcu hikayesi ile biter.
Yaşlı teyze ön koltuktan birer ikişer badem veriyor kaptana.
Kaptan da yumuşak ve ıslak bademleri yiyor afiyetle.
Sonra dayanamıyor:
“Teyzem,birer ikişer verme.” derken;
Teyze; “Oğlum,bunlar aslında badem şekeri,benim dişim olmadığı için dışını emiyor,bademini sana veriyorum.”
Gülüşünüzün eksik olmadığı,hasretlerin bittiği,sağlıklı,bol kazançlı bir hafta diliyorum.
Şarkımız siz,sevdikleriniz ve kahve keyfinize gelsin.
Saygılarımla.
Mümtaz YURDAER – 04.06.2018
Alp Arslan – Kayboldum Kaybolan 19.02.2013