
M.ÖMER ÜNEY – omeruney01@gmail.com
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü yine ve yeniden buruk geçecek. Sağolsun çeşitli kurum ve kuruluşlar bu özel güne dair etkinlik düzenliyor. Onlara teşekkür ettikten sonra meramımıza gelelim.
Yerel gazetelerden başlamak önceliğimiz elbette.
Maddi sorunları çözemeyen yerel gazetelerin önüne bakması düşünülemez. Basın ilan kurumu dışında hiçbir geliri olmayan yerel gazetelerde personel sıkıntısı baş gösteriyor. Bazıları sayfa sekreterleriyle günü kurtarmaya çalışıyor. Gazeteler için sayfa sekreterlerinin önemini kimse yadsıyamaz ancak dışarıdaki havayı koklayacak muhabirleri de göz ardı etmemek gerek. Maalesef olmuyor. Aylık geliri giderinin yarısına tekabül eden yereller özel reklam alamıyor. Devlet, öteden beri yerel gazetelere şaşı bakmaya devam ediyor. Herhangi bir proje yok. Destek yok. Yerel gazeteleri kalkındırmaya dönük bir hamle hiç yok. Adana’daki oda ve borsaların yanı sıra sivil toplum örgütlerinin de bu yönde bir çabası yok. Rahmetli Kazım Barışık, esnaf ve sanatkarların, özellikle kıraathanelerin her gün en az 2 yerel gazete satın almasını önermiş ancak bu da gerçekleşmemişti. Hiç olmazsa bu yönde bir girişimde bulunmuştu.
Yerel gazeteler bu kentin dinamiklerini harekete geçirmek için büyük çaba sarfediyor. Her gün binbir emek ve cefayla gazetesini okurlarıyla buluşturan gazetelerin önemini anlatmamıza gerek yok. Son günlerde sayfa planları ve görsel tasarımlarıyla da öne çıkan Adana’daki birçok gazetenin her Adanalı için önemli bir platform olduğu gerçeğiyle hareket etmek zorundayız.
Öyle ya; Adana küçük. Atatürk Caddesi’nde bir yürüyüşe çıksanız onlarca tanıdıkla karşılaşırsınız. Derdiniz, sorununuz varsa, eviniz, işyeriniz nerede olursa olsun size yakın mutlaka bir gazete mevcuttur ve istediğiniz an kapısını çalabilirsiniz. Makul ve düzeyli isteklerin gazete sütunlarında yer bulduğunu da görürsünüz.
Kentte fikri bir platform görevi üstlenen, vatandaşın sesini kamuoyuna duyuran, haksızlıklara set çekmeye çalışan, yanlış işlere bulaşanları uyaran ancak tüm bunları adeta kelle koltukta gerçekleştiren medya mensuplarına, medya kuruluşlarına sahip çıkmak her vatandaşın görevi olmalıdır.
İşini hakkıyla yapan, sağa sola yalpalamayan, tek derdi halka haber ulaştırmak olan, fikirleri ve haberleri nedeniyle ya mahkemelerde sürünen ya da cezaevlerine atılan gazeteciler olumsuzluklara rağmen görevlerini yapmaya devam edecek.
Tüm bu gerçekler 10 Ocak’ı bayram olarak kutlamamıza izin vermese de bu önemli günde gazetecileri unutmayanları da kutlarız.
Merkezi idarenin yanı sıra Adana’daki kamu kurum ve kuruluşları, oda, borsa ve kentin gelişimine katkı koymaya çalışan sivil toplum örgütlerini bir kez daha duyarlılığa davet ediyoruz.
Adana’daki cefakar, vefakar basın emekçilerine selam olsun.
