Her yıl olduğu gibi bu yılki 1 Mayıs’ta da Taksim’de neler yaşanacağını öngörmeye başladık. İşçi ve emekçiler 1 Mayıs için Taksim’e çağrı yapıyor. Muhalefet partileri iktidara Taksim’i kabul ettirmeye çalışsa da şimdilik ‘Nuh’ var, ‘Peygamber’ yok. Hükümet, Taksim çağrılarına kulakları tıkıyor.
Küçük küçük sohbetlerimizde herkesin Taksim Meydanı’na akın edeceği sonucu çıkıyor. Taksim’i 1 Mayıs direnişinin sembolü olarak görenlerin geri adım atmayacağı vurgulanıyor.
***
İstanbul’da durum böyleyken Adana’da da 1 Mayıs Tertip Komitesi’nce hazırlıklar hızla sürüyor. Adana’da Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB ve Adana Tabip Odası tarafından oluşturulan tertip komitesinin örgütlediği 1 Mayıs mitingine emek ve meslek örgütleri, sendikalar, dernekler ve siyasi partilerin yoğun bir şekilde katılması bekleniyor. 1 Mayıs 2014 Perşembe günü saat 15.00’da Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önünden başlayacak miting Uğur Mumcu Meydanı’nda son bulacak.
Türkiye’nin her bölgesinde 1 Mayıs nedeniyle gergin bir bekleyiş olduğunu söylemek yanlış olmaz. İstanbul’da 39 bin polisin görev yapacağını söylersek durumun ciddiyeti bir kez daha ortaya çıkar.
***
Geçen haftaya bakalım. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın tam bir hafta öncesine. Geçen Perşembe günü tam 6 işçi çeşitli nedenlerle hayatını kaybetti. 4 işçi (Mithat Kocatepe, Metin Kaplan, İdris Kayna, Seyit Sazak) inşaattaki iskelenin çökmesi sonucu yüksekten düştü ve kurtarılamadı. Ölçü almak için girdiği rende makinesi bir anda çalışınca hayatını kaybeden Cuma Cılır ve kafasına demir parçası düşünce yaşama veda eden Bahattin Bilgiç. Hatırlarsınız geçen yılın Mart ayında Adana’da 13 yaşındaki Ahmet Yıldız da plastik fabrikasında çalışırken pres makinesine sıkışarak hayatını kaybetmişti.
Adına ne derseniz deyin. İş kazaları ya da iş cinayetleri. 6 işçi üç otuz paraya hayatını hiçe saydı, geride gözü yaşlı çoluk çocuk bıraktı. Elimizden yine bir şey gelmedi. Seyretmekle yetindik.
Gazeteci İhsan Çaralan’ın Evrensel Gazetesi’ndeki yazısına baktım Cumartesi günü. Sayın Çaralan’ın verdiği bilgiye göre Türkiye’de 3 işçi iş kazalarında hayatını kaybederken 5 işçi de sakat kalıyor. İstatistikler ülkemizde günde 172 iş kazası olduğunu ve bir yılda iş kazalarında hayatını kaybeden işçi sayısının yaklaşık olarak 1100 olduğunu gösteriyor.
***
İş kazalarında ve özellikle ölümlü olaylarda Avrupa’nın uzak ara önündeyiz. Dünya genelinde ise sondan üçüncüyüz. Neyse ki; Cezayir ve El Salvador bizim gerimizde kalıyor!
İşte bu gerçekler ışığında giriyoruz 1 Mayıs’a. İşçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinin bu kazalar ya da iş cinayetleri karşısında zaman zaman seslerini yükselttiğini görüyoruz.
Ama şöyle bir geriye dönüp baktığımızda değişen hiçbir şeyin olmadığını da biliyoruz. Türkiye’de içi sürekli boşaltılmaya çalışılan ve işlevsizleştirilen sendikalar bu yaraya merhem olur mu bilinmez. Sayıları gün geçtikçe artan ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları’nın sözüne ne kadar itibar edilir orası da tartışılır.
İş Güvenliği Uzmanı Sabahattin Öztaş, geçtiğimiz günlerde İnşaat Mühendisleri Odası’nda çarpıcı bir ayrıntı vermişti. 10 katlı 30 dairelik bir apartmanda 100 işçinin toplam güvenlik maliyeti (ayakkabı, baret, eldiven, eğitim vb.) 10 bin lira. Daire başı asgari 200 bin lira olarak düşünürseniz 30 dairenin toplam satış rakamı 6 milyon liraya tekabül ediyor.
6 milyon lira kazancın olduğu bir inşaatta 10 bin lira devede kulak bile değil.
Önlem almak bu kadar basit ve ucuzken aksini yapanlara da göz yumanlara da yazıklar olsun.
Hiç olmazsa 1 Mayıs’ta kan dökülmesin.
İyi haftalar…
SATIR ARASI – M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com
DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN