‘En Güzel Şarkı’ romanı Adana’da okuyucularla buluştu. Saya işçisi Suriyeli mültecilerin de katıldığı etkinlik söyleyişle devam etti.
Gazeteci- Yazar Ercüment Akdeniz’in kaleminden mültecilerin yaşamlarını ele alan ‘En Güzel Şarkı’ kitabının tanıtımı gerçekleşti. Gazeteci-Yazar Ercüment Akdeniz, önceki gün Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde “En Güzel Şarkı” romanı üzerine gerçekleştirilen söyleşide okurlarıyla buluştu. Kitabın resimlerini çizen Ressam Günay Karakuş’un da katıldığı söyleşiye saya işçisi Suriyeli mülteciler ve çeşitli mülteci derneklerinden çalışanlar katıldı.
‘1.5 MİLYON İŞ GÜCÜ İSTİSMARI VAR’
Fotoğraflar eşliğinde sunum yapan ve çocuk işçilerin çalışma koşullarına dikkat çeken Akdeniz, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün iş gücü istismar verilerini 52 olarak açıkladığına dikkat çekerek, “Oysa Türkiye’de 1,5 milyon mülteci işçi çalıştığı ifade ediliyor. Neredeyse tamamı sigortasız çalışan bu işçiler 1,5 milyon istismar vakasının açık kanıtıdır” diye konuştu. Akdeniz, kitabını, gerçek hayat hikayeleri ve gerçek mülteci portreleri üzerinden yazdığını da sözlerine ekledi.
“SAVAŞ BAŞLAMASAYDI BANGLADEŞLİ GÖÇMENLERİ GETİRECEKLERDİ”
Suriyeli mülteciler gelmeden önce bir çok iş kolunda insanca yaşanacak şartları taşımadığı için işçi bulmakta zorluk yaşandığını aktaran Akdeniz, “Önce çok çocuk istediler. İnsanlar yapmadı. Yapmıyorsa daha çok mülteci göçmen” dedi. Bangladeş’te bir atölyede yaşanan yangını ve Çağlayan’da çoğu mülteci işçinin çalıştığı tekstil atölyesinde çıkan yangın fotoğraflarını gösteren Akdeniz, “Tekstil İhracatçılar Birliği Başkanı’ nın ucuza çalıştıracak işçi bulamadığını belirterek 500 bin Bangladeş işçi getireceklerini açıkladığını hatırlatarak ” Suriye savaşın patlak vermesin in ardından buna gerek kalmadı. Kapitalizm savaşa böyle bakıyor” dedi.
“GÖRMEZDEN GELİNENLERİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTIM”
Ressam Günay Karakuş ise, kitapta çizdiği resimlerin savaşın yarattığı yıkımı, çocuk işçilerin düşlerini, yerle bir olan kentlerden kaçan insanların gitmekle kalmak arasındaki sıkışmışlıklarını ifade etmeye çalıştığını söyledi. Etkinlikte ayrıca, romanda yer bulan ve Günay Karakuş imzalı 15 orijinal resim sergilenirken, söyleşi sonunda okurlar için kitap imzalandı.