SATIR ARASI
M.ÖMER ÜNEY
omeruney01@gmail.com
Çukurova Üniversitesi, Adana’nın en güzel manzarasıyla dikkat çekiyor. Gerçekten de birkaç üniversiteyi ve kampusünü gezmiş olarak üniversitemizin manzarasının paha biçilmez olduğunu düşünüyorum. Rektör Mustafa Kibar’la, ilk işe başladığında uzun uzun konuşma şansımız olmuştu. TÜBİTAK projelerinden tutun da uluslar arası çalışmalara kadar birçok konuda proje yürüteceklerini anlatmıştı. Üniversiteye bağlı Balcalı Hastanesi’nin de daha rantabl ve insana daha saygılı bir yapıya bürüneceğini vurgulamıştı.
Prof. Dr. Mustafa Kibar, üniversitede yeniliklere ve gelişime açık bir anlayışın hakim olacağını söylemiş, Çukurova Üniversitesi’nde bilimsel altyapıya büyük önem verdiklerini ve 6 aylık bir çalışmanın ardından yönergesi hazırlanan, senato tarafından kabul edilen ‘Proje Geliştirme ve Koordinasyon Birimi’ ile öğretim üyelerinin araştırmalarına ve projelerine büyük destek verildiğini dile getirmişti. Prof. Dr. Kibar, “Çukurova Üniversitesi’nde araştırma kültürü gelişti. Adana’daki sanayi kuruluşları ile daha sık bir araya geliyoruz. Üniversitenin halkla bütünleşmesi konusunda da çeşitli SODES projelerine imza atıyoruz” demiş, metronun ikinci etap bölümünün üniversiteyi de kapsadığını, bakanlığın projeye onay verdiğini ve iki yıl içerisinde öğrencilerin metroyu kullanabileceğini vurgulamıştı. Gerçekten de sayın Kibar’ın anlattıkları üniversite ve Adana açısından önem arzeden konuları içeriyor. Bu aralar üniversiteye yolu düşenler kampusteki peyzaj düzenlemesinin güzelliğine tanık olabilir. Ayrıca girişteki Çukurova Satış Brimi Ofisi’ndeki ürünlerin öğrencilerle daha sık buluşması da önemli bir gelişme. Öğrencilerin sağlıklı gıdaları temin edebildiği ofis eskisinden daha iyi çalışıyor.
BALCALI HASTANESİ VE YEŞİM TAŞOVA
Geçen süre zarfında özellikle Balcalı Hastanesi’ndeki gözle görülür iyileşmelere de tanık olduk. Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova’nın hasta yakınlarının kalacak yer sorununa çözüm arayışları, hastane çevresinin bakım ve onarımı ile temizliğine verdiği önem herkesçe biliniyor.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nin kadın başhekimi olarak 1 yıldır görev yapan Prof. Dr. Yeşim Taşova, 20 yılı aşkın süredir hizmet verdiği hastanenin, kurumsal kimliğini daha da güçlendirmenin gayreti içinde. Taşova, Balcalı Hastanesi’ne, Türkiye’de üniversite hastaneleri içerisinde sadece Uludağ Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde bulunun CSI akreditasyonunu kazandırmak için vargücüyle çalışıyor. Bu yönde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Taşova, bir yandan da hastanenin fiziki yapısının dönüştürülmesi, yeni birimlerin açılması gibi çalışmaları da kesintisiz devam ettiriyor. Prof. Dr. Yeşim Taşova, hayırsever insanların sağlığa sunacağı katkının da önemini vurguluyor. Yani, Kayseri, Konya, Gaziantep veya yurdun birçok ilindeki örnekler gibi Adana’daki hayırseverlerin de hasta ve hasta yakınları için elini taşın altına koymasını bekliyor. Bu konuda kendisine hak vermemek insafsızlık olur. Günde 2500 civarında hastanın müracaat ettiği poliklinikleri olan bir hastanenin büyüklüğüne katkıda bulunmak örnek bir davranış olur. Yardımseverler şunu da bilsin ki; örnek davranışlarına kayıtsız kalınmayacak ve hastanenin önemli ve özellikli yerlerinde isimlerini de yataşabilecekler.
ÖĞRENCİLERİN SORUNLARI
Üniversiteki tüm plan ve projelerin hayata geçmesi en büyük dileğimiz ancak birkaç aksaklıktan da bahsetmem gerekiyor.
Şöyle ki; üniversite girişinde güvenlik birimi olmasına rağmen bazı öğrenciler dileyen herkesin rahatlıkla kampuse giriş yapabildiğini söylüyor. Öğrenci olmadıkları halde kiralık ya da hususi araçlarla üniversite kampusünde yüksek sesle müzik dinleyen ve istediği gibi tur atanların varlığına dikkat çekiliyor. İkinci öğretim öğrencileri ise yemek sorunu yaşıyor. Öğle saatlerinde hizmet veren yemekhanenin akşam kapalı olması öğrencileri kafeteryalara sevkediyor. Ancak kafeteryalar da 19.00-19.30 gibi kapanıyor. Halbuki ikinci öğretim öğrencileri gece 23.00’a kadar derste kalabiliyor. Üstelik kafeteryalardaki fiyatların şehir merkezindekilerden daha yüksek olduğu söyleniyor. Gece saatlerinde dersten çıkan ve özel aracı olmayan öğrenciler de toplu ulaşım araçlarının azlığından yakınıyor.
***
Sayın Mustafa Kibar’ın soyadı gibi kibar bir insan olduğunu daha önceki bir yazımda belirtmiştim. Öğrencilerin sorunlarına duyarlı davranacağına inanıyorum. Üniversitenin çıtasını daha yukarılara taşıma gayretindeki sayın Kibar’ın bu serzenişleri en kısa zamanda değerlendirmesini ümit ediyorum. Amacımız üzüm yemek, başka da bir niyetimiz yok.
En iyi haftalar sizlerle olsun…